kendini romantık aşk insanı sanan gerizekalıların evlenme teklif ederken kullanıdğı bir soru.
"seyretmek seni hayaller kurduğunda,
dinmek gibi midir zaman durduğunda?
melodi kulaklarından bedenine akarken,
gözlerin kapanmış ritmin peşinde gülerken
müziğin çapkın kışkırtmasını duyduğunda,
o öküz yanın handle edilebilir mi acaba?
çekincelerim var elbette sana dokunmaya,
şehvetle yalvarsan bile yanında soyunmaya,
tamam gözlerine uzun bakarsam kanabilirim,
veya fazla yaklaşırsan, büyüne kapılabilirim,
ama konuşursan kaçacak yer ararım sokunmaya.
o öküz yanını handle edebilir miyim, bilmiyorum.
kim sevmez güzel bir kadının gülümsediği rüyayı,
kimsenin kafa düdüklemediği huzurlu bir dünyayı,
aklımı kaybetmek değil ki bu sadece arzulamak,
ama korkarım ki göreceğim sonunda hanyayı,
zira şu öküzlüğün handle edilebilir gibi değil bebeğim.
olsun ben yine gönüller coşturan hayaller kurayım,
dandik bir çayın yanında, azgın nehir görmüş gibi durayım,
oh bebeğim elbette biliyorum, beş kuruş etmez ciğerin,
ama gördüğümü çizmek zorunda değilim ki ilham bulayım.
haliyle istediğin kadar öküz ol, ama rica ederim uzak ol."