ara ara değinilir. komedi dükkanına dönmüş bir tartışmayı yürütmenin manasızlığı apacık ortada. yeri geliyor küfür ediyor, yeri geliyor anlamadığı kavramları kullanıyor, nitekim yazdığını zannediyor bu arkadaş. elimize su bile dökemezmiş ayrıca. bu saatten sonra da bu algıya bir şeyleri yazmak imkansız, yazdıklarımızda en ufak bir çelişki varsa göster dedik, topu taca attı, ama biz onunkileri gösterdiğimizde teşbih lağ o deyiverdi yine topu taca attı. nitekim, alışmışlar, din deyince allah lillah deyince akan suların durduğu tartışmaları yapmaya, bunu deyince akan sular duracaktı, görüldü ki bu kadarlar, ötesi yok.
dahası yazılarımda acziyet bulmuş, bir acziyet listesi çıkardım ben, bir şekilde konu takibi yapanlar taca atılmış topları da itinayla görebilirler. uzatmayalım fazla, olanları bitenleri bu, baksanıza olguların birbirini etkilemesi meselesine de arkadaş yeniden geri dönmüş, halbuki ben bu konuda bu arkadaşta ısrarcı bile, olamadım artık, olmak da gereksiz. dinim kur'an'ım, fatih sultan mehmet... of of of, ne güzel tribünler bunlar böyle. kıymeti kendinden menkul bir senelerin laik sistemi açıklaması vardı, neymiş bu senelerin bu laik sistemi derken, etki meselesine kur'anlı, fatihli, bir cevap hemen geliverdi.