bilinen sözcüklerle bilinmedik sözler kurmaktır. şiir kadar değişik tanımları kaldıran başka bir sanat yoktur belki de. bu konudaki güçlük, dilin, bir anlaşma aracı olarak kavram-nesne ilişkisi olmasından kaynaklanır. düzyazının ne zaman, nasıl şiire dönüştüğünü bir giz gibi görme eğilimi sanırım bundandır. dil, belki de, başlangıcında şiirdi, söz şiirden çıktı. bu açıdan bakarak, bir şairi en çok düşündüren konu, sözle şiir arasındaki ilişkidir dense, yanlış olmaz. şair kimi zaman sözün en arı alanına iner, kimi zaman da onu çığırından çıkarır. ikisi arasında bir gidip gelmedir şairin olayı.