eve dönüyordum omzumda akşamlık hüzünlerim, elimde de iki ekmek
yolun karşısında bir taksiden indin bakmadım ilk önce bilirsin öyle kolay kolay bakmam elin kadınına kızına, ama bir şey bak dedi görmen lazım dedi ....
yarım göz baktım çaktırmadan;
ooo kimleri görüyorum gülüm sen bu memlekete gelirmiydin ? nasıl düştü yolun buralara, yıllar hiçmi dokunmamış hiç mi eskitmemiş güzelliğini..
gidip bir merhaba diyeyim dedim içimden ama, o değilmiydi ayrılırken beni aşağılayan, 40 derece sıcakta camın dışarısında cıkarılmış menekşe gibi boynu bükük bırakan.
ne yapmaya geldi acaba ? bayram değil seyran değil, annesine gelmiştir herhalde...
neyse çok takıldım burada çekileyim ben yavaş yavaş kime geldiyse geldi zaten geç oldu hanım sofrayı kurmuştur bari bakkalın yanından geçerken bir ufak kapayım gönül sıkışmalarına iyi gelir.
seni gördüm sanki ama yok sen değilmişsin seni ben en son on sene önce görmüştüm artık göremiyorum...