uzun bir aradan sonra dizinin karakterleri resmen mutasyona uğramış lan..
bihter: annesiyle telefonda konuştuğu sahnede birden içine şeytan kaçtı bunun. sesi değişti hatunun. merdivenden ters bi şekilde inip salonun ortasına gelecek, kahkahalarla donunu indirip olduğu yere işeyecek, kafasını da 180 derece döndürüp "öp beni behlül" diyecek sandımdı. "The Exorcist" gibi hatun. içip içip "senin burda olman lazım behlül" lafını söylerken anladım neden yüreyemediğini bu hatunun, hasislikten bacaklarında son safhaya gelmiş kas erimesi var. evet.
behlül: kürt bayragı gibi cümbüş renkli suratlı uşak. haftalardır yeşilimsi kaş-yeşilimsi sarı sakal kombinasyonunu sarı saçlarıyla tamamlamış ama kırmızı olan neresi diye düşünürken geçen haftalarda giydiği kırmızı şortunu uygun görmüştüm. dün akşamdan sonra vazcaydım, artık herif gerildiği zaman tümden kırmızıya çalıyor. evet.
nihal: olmuş bu olmuş... ya da benim tv olmuş gösteriyor bilemedim. ( yalnız sorun benim tv'nin enlemesine göstermesiyse o halde bihter yok lan! tırstım bak şimdi. hakkat hatun Exorcist. bu arada çok zenginim evet. plazmam bilem var hauahuahau)
elif: dün hastanede yatarken gördüm, boynu tam tamına 30 cm. kuğu gibi şerefsizim. yalnız midesi yıkandıktan sonra bile hala güzeldi lan hatun... (behlül kafana sıçalar)
bülent: dizide en acıdığım tip bu benim. valla bak. zavallımın eskiden daha çok repliği vardı lan. şimdi sadece eve gelenleri balkondan görüp salonda 5 çayı için hatunlara kimin geldiğini söylemekle yükümlü. "ablam geldi eheheh" , "behlül geldi heyueuheh" diyor çocuk sadece. ha bir de kimin geldiğini haber verirken salona girilen büyük beyaz lake kapıya çarpmasıyla meşhur bu. olayı sadece bu, yazık lan... (bıyıklarının üstü mü terlemiş lan bunun?)
firdevs: olayı bitirmiş hatun. beyin fırtınası olayında aşmış can. kişilerin gözlerine bakması yeterli. o kadar zeki, gerisini siz düşünün.
ahsen hanım: ah sen yok musun sen? çok küçük suratın varmış gibi bir de saçını bendeniz gibi kulak hizasında kestirmişin o surat tabak gibi çıkmış annem? ayrıca bi rahat bırak da adamı... pesimist pesimist otursun köşesinde...
adnan bey: değişen bir şey yok bıraktığım merada hala otluyor.
