bir aşk, nasıl rüyadan güne damlar? geceyi ıslatır ve.. ve de hiçbir şey hatırlamadan sever?
..her şeyi unutup yine de nasıl sever? bu soruların cevabı değil.. kendidir umay..umay.
kendine ve içeri girmeyi gözü yiyenlere kurduğu dünya ne kadar güzelse; kurduğu dünyayı kırmak isteyenlere karşı da o kadar pistir. camlar ülkesinin kraliçesi olduğuna inananlar için kalbi camdandır o. fakat, camdan bir kalbi taşıması kolay değildir, kendi için bile... neden olmadık başkalarının avuçlarına teslim etsindir ki kalbini? olanca pisliğiyle dünya onu herhangi bir tren istasyonundaki herhangi biri yapmaya çalışırken... aşkını bekleyen... o, direnmez bile. yalnızca seçtiğini yapar. ve budur onu başka türlü bir kadın yapan, ...özel kılan.
okuma yazma bilen biri kitaplarından nasıl hassas ve bir o kadar da keskin, nasıl hem sıcak hem de uzak olduğunu okuyabilir. hisleri okumayı bilen biri içinse tek bir satır, tek bir ses, tek bir şiir, bir tekerlemesi bile olmasa... umay umay umay umay'dır. kendi kendini imlemektedir.