breathe

entry78 galeri video4
    19.
  1. en çok bilinen michelle branch şarkılarından birisi. suskunluğunuzda sakladığınız şeyleri sabırla karşınızdakinin fark edip küçücük de olsa bir adım atmasını bekliyorsanız, oysa ısrarla görmezden geliyor ve önemsemiyorsa dinlenesi parçalardan.
    i've been driving for an hour
    just talking to the rain
    you say i've been driving you crazy
    and its keeping you away
    so just give me one good reason
    tell me why i should stay
    'cause i dont wanna waste another moment
    in saying things we never meant to say

    (bir saattir yoldayım.
    yağmurla konuşuyorum.
    seni delirttiğimi söylüyorsun
    ve bu da seni benden uzaklaştırıyor
    o zaman sadece tek bir iyi sebep göster
    neden kalmalıyım onu söyle bana.
    çünkü hiçbir zaman söylemeye niyetli olmadığımız şeyleri söyleyerek daha fazla zaman kaybetmek istemiyorum.)

    and i take it just a little bit
    i, hold my breath and count to ten
    i, i've been waiting for a chance to let you in

    (ve onu birazcık daha tutuyorum
    nefesimi tutuyorum ve ona kadar sayıyorum
    ben, ben senin içeri girmene izin verecek bir şans bekliyorum)

    if i just breathe
    let it fill the space in between
    i'll know everything is alright
    breathe
    every little piece of me
    you'll see
    everything is alright
    if i just breathe

    (eğer nefes alırsam aradaki boşluğu doldurmasına izin ver.
    o zaman her şeyin yolunda olduğunu bileceğim.
    nefes al
    her bir küçük parçam
    nefes alırsam her şeyin yolunda olduğunu göreceksin.)

    well it's all so overrated
    in not saying how you feel
    so you end up watching chances fade
    and wondering what's real

    (nasıl hissettiğini söylememek öyle bir abartılmış, o kadar büyütülmüş ki
    şansların elinden kayıp gitmesini izlemekle yetiniyorsun
    ve neyin gerçek olduğunu merak ediyorsun.)

    and i give you just a little time
    i, wonder if you realize
    i've been waiting till i see it in your eyes

    (ve sana kısa bir süre daha veriyorum.
    onu gözlerinde göreceğim zamana kadar beklediğimi fark edecek misin merak ediyorum.)

    if i just breathe
    let it fill the space between
    i'll know everything is alright
    breathe,
    every little piece of me
    you'll see
    everything is alright
    if i just breathe
    breathe

    (eğer nefes alırsam aradaki boşluğu doldurmasına izin ver.
    o zaman her şeyin yolunda olduğunu bileceğim.
    nefes al
    her bir küçük parçam
    nefes alırsam her şeyin yolunda olduğunu göreceksin.)

    so i whisper in the dark,
    hoping you hear me
    do you hear me?

    (beni duyacağını umarak karanlıkta fısıldıyorum işte.
    beni duyuyor musun?)

    if i just breathe
    let it fill the space between
    i'll know everything is alright
    breathe,
    every little piece of me
    you'll see
    everything is alright
    everything is alright if i just breathe... breathe

    i've been driving for an hour
    just talking to the rain

    (bir saattir yoldayım
    yağmurla konuşuyorum)
    0 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük