türban bir nevi mekanizmanın simgesi olarak emredilmiştir. başlı başına bir örtü olarak değil. günlük anlamda bir şeylere simge olmuş amacından saptırılmış olsa da, emredilmekteki esas amacı da bir şeylere simge olması idi. yani kafadan omuzlara uzanan kılları kapatıp saklamak değil, beraberinde getirdiği giyim, davranış ve düşünüş sistemini düzenleme simgesi idi. mantık bu idi. ayrıca, uygula ya da uygulama, inanıyorsan red değil kabul edersin. nas'da sorgulama olmaz, teslimiyet vardır. yapmazsan günahını alır, reddedersen dinden çkarsın arkadaşım bu kadar basit. ailemde örtü kulanan yok ama inkar da etmeyiz. en azından onun manasını bilir, o olmadan da onun getirdiği dini ahlaki disipline riayet etmeye çalışırız. bunun da erkeklerle tokalaşılmaz, onlarla birlikte yaşanmaz ya da çalışılmaz gibi sapıkça düşüncelerle alakası yoktur. "başörtülü bir kardeşimiz" kıyağından yararlanabilmek için toplum içinde her türlü çıkıntılığı yapıp * başını sarıp gezenlere de sinir olmaktayız. bir yerde başörtüsü olan birine tepki vermişsek ya bunlara ya da inaç özgürlüğüne müdahale etmeye çalışıp kendini allah zannedenleredir. nokta.
edit; (bkz: #6211742)nolu entryden sonra benimki biraz gereksiz kalmış. özür diliyorum. genellikle yazılanları tam okumadan yazmam ama gaza geldim sanırım. *