Tamam dünya da tesadüf sonucu oluştu diyelim,
Tamam Birileri yaratılmadı ve Tek hücreli amiplerden denizde tesadüf sonucu oluştu.
Tamam denizde balığa dönüştü birileri, sonra sudan geçiş evresi dediler bu döneme, sürüngen oldular birileri,
Sonra bu sürüngenler Maymun oldular...
Yıllar boyunca Maymundan insana dönüşüm incelendi, Savunuldu.Tezler üretildi ve dünyanın huzurunda onaya sunuldu.
Birgün Fare kanı insana daha yakın diye bir şey çıktı ortaya. Büyük suskunluk oldu.
Buna rağmen insanın atası olarak fare görülmedi. Herhalde yakıştıramadık kendimize farelerle akraba olmayı.
Her şey sonuçta tesadüftü,
tesadüfen gelinmişti bu dünyaya,
tesadüfiyete bağlandı herşey,
Tesadüfle ortaya çıkan insanoğluna şu soruyu sormak istedim hep.
Bu kadar tesadüfe rağmen yaşamanız da tesadüfi iken,
varoluştan itibaren insanın keşifleri de yapılanlar da tesadüfi mi?
Onlar da tesadüf sonucu oluşmuştur denecek elbette,
onca tesadüfiliğin içinde bir reel biziz ha?
Tesadüfi ha!
Bir şey rastgele oluşup ta nasıl düzenli ve hızlı bir gelişim değişim gösteriyor? o da bilime ters.
Ama tesadüf!
Yaşamamızda tesadüf...
Ölümümüz de ha ?
Tesadüfen insan çiftleşmeyi öğrendi. birbirinin şeyini koklaya koklaya tesadüfen çocuklar peydah ettiler. Bu kadar boşlukta ve havada asılı olan fikirlere, kaderimizi ve yüce amaçlarımızı bağlamayı herşeye tuttuk.
Pardon Kader de yoktu değil mi? Yaşananlarda tesaduf tü :S
bu kadar çok tesadüf içinde, biz ne halt etmeye geldik bu dünyaya ?
Pardon.. ben biliyorum ne halt etmeye geldiğimi de, kimin gönderdiğini de,
birilerine sorayım dedim.
Kasıtlı olarak ortaya bu başlığı açıp bu yazışmaları okurken;
işte amacıma ulaştım ortalık karıştı diye keyifle yazılanları okuyan birilerine sormak istedim.
Aslında bu bir hareket şekli. Vur ve kaç!
Sonra burjuvazi keyfle neskafeni yudumlayıp bilmem hangi fraksiyonla özdeşleştirdiğin marka sigaranı ciğerlerine çekip, püfff diye dumanını salarken girilen entryleri oku.
yarın ki başlığınıda söyleyeyim ben, -Allah yok çünkü göremiyorum- sonra oku arkadan gelen entryleri aman da aman,
Peki bunları yazarken amaç nedir ?
birilerinin yaratılış amacını yok ederseniz. O insanları boşluğa itersiniz.
Zaten amaç ta budur! Halkı devrime hazırlarken gerekli altyapı böyle oluşturulur.
Ne için dünyaya geldiğini bilmeyen sağını solunu yaratılışını ve insanlığını, anasını atasını unutmuş ve unutturulmuş insanlara,
Hümanizm adı altında kurgulanmış insanlık ve sosyal bilinç adı altında yeni bir ideoloji aşılamanız elbette daha kolay olur. O zaman da Ailenin yerini Komün yoldaşların, tanrının buyruklarının yerini de Devletin buyrukları alır ve Camide zengini fakiri, sanatcısı memuru amiri vb... hepsi tek bir safta el bağlayan insanlarla ( hiç bir baskı ve silah zoru olmadan)sağlanmış tek bir manevi ruh halini,
aynı maaşı alan tek tip aynı renk elbiseyi giyen sadece devleti düşünen ve bu kuralın dışına çıktığında devrim ilkelerinden taaviz verdiği için direkt olarak devrim zaiyatı olarak kayıtlara geçen nüfus parçası yapmaktır asıl amaç.
Allah Allah ben bunu başka bir yerden daha hatırlıyorum durun durunnnnnn !
Yav birileride dünyayı küreselleştirmek adına bunların aynısını tasarlıyor!
Kimlikler chiplere ordanda vücudun biyolojik mekanizmasnını kontrol eden microchiplere
dönüşüyor.
Bütün birlikler birleşince evrensel küreselleşme tamamlandığında herkes tek bir dünya devletinde ottan boktan bi kimlik kaybı içinde kürenin liderine hizmet edecek.
itiraz edenin vücuduna yerleştirilen chip kapatılacak...
Haydeee...
rockefeller ne akıllı adammış yaaa ! Ulan Bir yandan sağ göstermiş bi yandan sol göstermiş,
birine dini körükle demiş diğerine dini yokettir demiş...
vay anasını be...
Onlarda yorum yapmayan robot gibi devlete teslim olmuş ve Kominizmden, Fanatizmden öcü gibi korkan bir dünya toplumu yapmaya çalışıyorlar.
Aferim güzel Yoldaşlar, devam edin rockefeller'in ekmeğine yağ sürüyorsunuz.
Merak etmeyin sizlerin de küreselleşme içerinde digital kimlik chiplenerek hayatınızı devam ettireceğiniz yerler hazırlandı.
Siz yoldaşlar olmadan bir küreselleşme düşünemiyorum
E kolay gelsin bakalım ne diyim.
Aklıma birden ilkokul öğretmenimiz geldi.
Bize derdi ki;
Hadi Allahtan şeker isteyin bakalım verecek mi? salakça isterdik.
vermezdi tabi...
Hadi der di, şimdi de benden isteyin.
isterdik tabiiii, hepimize naneli şeker dağıtırdı.
Çocuklar derdi olmayan bir şey size şeker vermez. Bakın ben veriyorum demekki ben varım.
Doğruydu be haklıydı.. helalll olsundu. Şekeri yerken 7 yaşımdaki halimle bunu düşünüyordum.
Bir şekere Allah'ın varlığını yok sayacak yaşı çoktan geçtik.
Ama birileri sokakları provake etmekten vazgeçip sözlükte provakasyonculuklara soyunmuş helal olsun.
Koca başlığın özü Şudur.
Adem ile havva Vardır.
inanmayan zaman makinesine atlasın ibreyi çevirsin ilk insanın yaratılış dönemine, gitsin baksın Ademle havva orda mıydı değil miydi.
Ha şimdi bunu yapmak mümkün değil mi?
O zaman sıkın dişinizi az sabredin zaman makinesinin günlük hayatta kullanım moduna geçilmesine az kaldı.
sanırım o dönem sözlükte şöyle olası bi başlık açılır.
"eskiye gidip Ademle havva ile karşılaşan, küreselleşmeye bilmeden hizmet eden Ateistin olası tepkileri"