gördüğün gibi konuşulacak pek bir şey yok. göt olduğunda salya sümük küfretmeken öteye gitmeyen kapasiteyle nick altına ayar vermeye gelmenin evrimini henüz tamamlamamışlar için ne denli zorlu bir iş olduğunu hep beraber gördük, onayladık. demek ki sıçarcasına eleştirmeden evvel ben neyim, ben kimim, benim ciğerim kaç kuruş gibi soruların cevaplarını bulup çizgili bir a5 deftere yazmak gerekebiliyormuş; yoksa kardeşler kıraathanesindeki gereksiz deri ceketler gibi sokup çıkarmalarla geçiyor hayat. seni arto kalitesinde eleştirenleri eleştirmem arto'ların çok da gücüne gidermiş henry; 'ben başkasını eleştiririm ama biri beni eleştirince küfrederim' insanları bir de adam yerine konulmaktan bahsetmiyor mu, işte bu karanlık gecelerde hepimizi güldürenlere şükranlarımızı sunmamız için müthiş bir fırsat. tanrı yaşam döngüsü içinde sığırlara bile yer vermişken biz onları dışlayıp adam yerine koymuyoruz diyecek miyiz? asla. bira verecekler ve darwin teoreminde başlangıç noktası rolünü oynayan bu ilkel canlılara kaldıracağız kadehlerimizi; bir türkü tutturacağız 'gitmesek de görmesek de o köy bizim köyümüzdür' tadında.
yine yazarım ara ara, sen de fırsat buldukça yaz emi, özletme kendini. kardeşinden selamlar;