ve kadınlar,
bizim kadınlarımız.
korkunç ve mübarek elleri,
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle,
anamız, avradımız, yarimiz.
ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen,
ve sofradaki yeri,
öküzümüzden sonra gelen,
ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız,
ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki,
ve kara sabana koşulan ve ağıllarda,
ışıltısnda yere saplı bıçakların,
oynak,ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
kadınlar...
bizim kadınlarımız.