ortalama saatte 50 km hız yapan doğulu şoför ile üniversiteli yolcu arasındaki diyaloğu ifade etmem gerekirse:
y:(adeta haykırır) yeter dayı yeter, bas gaza artık, trene binmedim sınavım var diye ama tren bizden önce varmıştır.
ş:(doğu ağzıyla) bak yegenim, zaten hızlı gidiyorum daha ne kadar basayım?
y: ne hızı be. altı viteslik arabada dördü geçmiyorsun. ablam 3 gün önce aldı ehliyeti, yemin ederim senden daha güzel kullanıyor.
ş: (iyice kızardıktan sonra) ben gitmem gereken hızda gidiyorum. bizim durağın şoförleri bu hızda gider.
şoförün bunu demesiyle beraber bulunduğum minibüsten 10 dk sonra çıkan minübüs bizi sollar.
y: (sorunun cevabını bilerek sorar) bu bizden 10 dk sonra çıktı farkındasın dime?
ş: yok yegenim aynı çıktık onla aynı.
ardından ise bizden sonraki 2. araba yani 20 dk sonra peşimizden gelen arabada bizi geçer ve sinirler iyice gerilir.
y: bu da seninle aynı anda hareket etti dime?
ş: he valla aynı anda yegenim aynı anda.
y: (kontrolden çıkmış olan yolcu sınavı da kaçırmanın acısıyla) bas ulan allahın kitabın varsa bas gaza, dinin imanın varsa basssss!
ş: (konuşmanın faydasız olacağını düşünerekten) tamam peki yegenim.