bu, değişen konjonktür ve koşullara göre islam coğrafyasının sorunlarını çözme gücüne sahip dini bir önderin (örneğin fethullah gülen hocaefendi) etrafında toplanma gerekliliği olarak da okunabilir. ulus-devlet ideolojisi çökerken, dinler yeniden tarih sahnesine çıkıyor. bizim yüce dinimiz de yükselen değerlerden biri olduğuna göre, neden hilafet geri getirilmesin? süper güç olan amerika'nın da menfaatlerine uygun olarak türkiye bu konuda görev üstlenebilir. neden böyle şeylerden korkuyoruz anlamıyorum. hilafet bizim hakkımız. müslümanların tepesine bomba yağması ya da kızlarımızın üniversiteye girebilmek için illa ki başlarını açması gerekliliği daha mı iyi?