mum gibi; çakıyorsun kıvılcımı, yakıyorsun ateşi. o yandıkça mutlu oluyorsun, sönmesin diye rüzgarlara, fırtınalara kalkan yapıyorsun kendini. bazen öyle yapıyorsun ki bunu, yakıyor seni; acıtıyor, iz bırakıyor.
bazen kendi haline bırakıyorsun, hiç bir etki olmaksızın sönmeye kalkışıyor. bir daha geliyorsun, ateşini yükseltip olur olmadık yakıyor.
hep aynı son ama; gittikçe küçülüyor zamanla, eriyor, bitiyor ve sönüyor.