böyle bazen gerçekten taaa içten hissedildiğinde insanı çok acıtandır. o an kelimeler biter, hareketler biter, iletişim biter, insan biter... böyle odamda tek başıma takıliyim ohh miss demek değil de, bildiğin hayatta tek kalmaktır. aranacak kişi bulamamaktır ya da yanınızda sandığınız kişilerin aslında olmadığını gördüğünüz andır, gerçek yalnızlık. bir ayrılık, uzaklaşma, düşüncelere dalma falan değil, başkaları uğruna kendinizden uzaklaştığınızı farkedişinizdir. hayata haykırışlarınızın, yakarışlarınızın boş olduğunu hissettiğiniz andır. düşüncelerin arkasına bertaraf edilmiş esas sizdir. insanlar için değişip hayata ayak uydurma çabasının bırakıldığı zamanlardır.
her yer kalabalık olsa da siz tek vücutsunuzdur işte. ruhunuzu yıllardır bir tek siz bilirsiniz, tanırsınız, seversiniz gerisi angarya.
ve her türlü insanı dibe vurduran düşüncelerin başınıza üşüştüğü bu anlarda şöyle dersiniz, kimseye ihtiyacım yok ki lan... hıhh yalan söylemenin bittiği noktadır, yalnızlık. bu yüzden birden hiç kimsesiz yaşanmayacağını haykırırsınız kendinize. birileriyle konuşmadan, onlara dokunmadan yaşanmayacağını bildiğinizi farketmek!! işte yalnızlık uğruna gözden dökülen yaşların gerçek sebebidir... her damla farkındalıkların defolup gitmesi içindir belki de...
artık yapacak tek şey kalmıştır geriye, akan damlalara gaz verecek bir müzik açıp, defetmek farkındalıkları.
(bkz: yorgunum kaptan)
(bkz: cem karaca)