aslında turgut özal ile başlayan cumhurbaşkanlığı makamının saygınlığının erozyona uğrama sürecinin son halkası.
eskiler bilirsiniz cumhurbaşkanı'na reis i cumhur demiş. nasıl ağır bir söylenişi var di mi? ama sadece söyleyişte değil makamda da bir ağırlık varmış o zamanlar.
diyelim ki herhangi bir konu ile ilgili ağır bir örnek gösterilecek, ''reis i cumhur gelse yapmam'' gibi ifadeler kullanılırmış.
he o zamanlarda da makamda oturanların seveni de sevmeyeni de varmış, ama makama duyulan saygı bambaşkaymış.
cumhurbaşkanlığı makamı artık bizde saygısını yitiren bir makam. makamı değil o makamda yer alan kişileri değerlendiriyoruz. bugün abdullah gül kişiliği itibarı ile görmüyor o saygıyı, dün de karşıt görüşte olanlar ahmet necdet sezer'e göstermiyorlardı.
kişiler daima gelip geçici ama makamlar kalıcıdır. ve malesef devletin en üst makamı bizde çokça yıpratılmıştır.