saatlerce susmadan anlatabilirim sana aklımdan geçenleri. istersen tabii. merak edersen... dinlemek istersen. sonra ayağa kalkıp anlatmak istediğimi el kol hareketleriyle destekleyebilirim. başka birinin bana anlattığı bir şeyi sana anlatıyorsam yani hikayemde üçüncü kişiler varsa onları da taklit edebilirim. güldürebilirim seni. mimiklere dikkat ederim bilirsin, yüzümde yer bulan çeşit çeşit ifadeyle seni eğlendirebilirim. istersen tabii.
"niye sustun" dediğin anda bıraktığım yerden devam edebilirim. konudan konuya atlayabilir son söylediğim kelimeyi unutabilirim. başka yöne baktığını fark edersem " hu kime konuşuyorum en son ne dedim ben " diyerek seni sıkıştırabilirim. kem küm ettiğinde yanağına bi öpücük kondurabilirim. istersen tabii.
gün içinde başıma gelenleri de anlatırım hem. hatırladığım bi olayı, kulak misafiri olduğum bir diyaloğu? izlediğim bir film vardı sahi, tartışalım mı? istersen tabii.
ama anladın değil mi? anladın çünkü susmayı ne vakit tercih ederim bilirsin. çok konuştuğum anlarda hiçbir şey anlatmak istemediğimi, istesem de beceremediğimi bilirsin. havadan sudan malzeme bulmakta üstüme yoktur hem. içi boş hikayeler anlatabilirim sana. seni beni güldüren lakin bir acıyı perdeleyen... gene çok konuştum değil mi? fark ettin mi gizlediklerimi?
sıkıntımı anlatmakta iyi değilim bilirsin. "gözünden anlarım ben" dersen susabilirim. "susman anlatıyor zaten her şeyi" diyorsan, bilmek, izlemek istiyorsan susabilirim. gerçekten.