sonunda sende aşık olmuşsundur. için titriyordur allahım o nasıl bir histir. aşk. onu tanımlayan her söz sana göre yalandır çünkü herkesin aşkı kendine hastır bilirsin. kendi anlamlarınla anlamlandırırsın karşındakini kafanda, kurarsın en afilli cümlelerini hazırlarsın ve anlatma vakti gelmiştir ne anlam ifade ettiğini senin için, o'nun. olağan bir şekilde 30 dk önceden gitmişsindir buluşacağınız o mekana bekletmek istemezsin sevdiceğini. bir çay söylersin kendine o gelmeden, titrek ellerinle karıştırmaya çalışırsın fark etmeden fazladan attığın şekerleri. gözlerin yoldadır odaklanamazsın hiçbir düşünceye, damarlarına isyan ettirecek şekilde pompalar vicudunda dolaşan kanı, kalbin. sonunda gelmiştir sevdiceğin, kaldıramazsın vicudundan boşalan terler yüzünden koltuğa yapışmış kıçını, son bir can havliyle kaldırırsın vicudunu hoşgeldin dersin sevdiceğine. küçük bir gülümseme görürsün yüzünde işte o an uçar gider hazırladığın tüm cümleler sesin çatlar, boğazına düğümlenir herşey. oturursunuz. ne içmek istediğini sorarsın heyecanla, çay ister sevdiceğin, allahım o nasıl bir telaştır garsona ulaşmak için yaşanan. sonunda gelir çayıda ve seni dinliyorum der sevdiceğin. anlatırsın, dökersin için o anda elinden ne geliyorsa, küçük bir gülümsemeyle aklından uçanlardan neler kaldıysa, ve söz sırası sevdiceğine gelmiştir. zaman kazanmak için bir çay daha istersin ve konuşmaya başlamıştır sevdiceğin. dikkatle dinlersin kurduğu cümleleri ama anlamakta güçlük çekersin çünkü aklın o masmavi gözlerindedir. yavaş ama acı bir şekilde anlamaya başlarsın sevdiceğini, çünkü sevdiceğin hayatında bir ilişki istemiyordur kimseye ait olmak istemiyordur ve sana bunu o klişe laflarla kolay yoldan anlatmaya çalışıyordur. bütün vicudun yanmaya başlar ve birden kalkarsın ayağa, kulaklarından giren ses beyninin ve ordanda kalbinin isyan etmesine sebeb olmuştur. damarların eskiye göre rahatlamıştır çünkü kalbin artık atmayı bırakmıştır sanki. hiçbir şey söylemeden kaçarsın yanından koşarsın eve kadar. alkolun kucağına bırakmışsındır kendini, saatler geçer ve lanet olsun ki işe gitmelisindir. akşam sahnen vardır bu halle nasıl gideceğini düşünüe düşüne gidersin mecburiyetten. en slow şarkıları sıralarsın peşpeşe. davulun köşesinde duran rakını almak için döndüğünde arkanı, grup arkadasının dirseğiyle sarsılırsın, dönersin yüzünü insanlara doğru. aman tanrım sevdiceğin ordadır. heyecan basar gene vicudunu, kafeye gittiğin ilk an a dönersin tekrardan ama çok geçmeden ellerini fark edersin tutmak için can attığın. başka birinin elleri sarmıştır sevdiceğinin elini, belini. dönersin arkadaslarına ve dersinki sıradaki parça : Anathema - forgotten hopes.