günümüz taraftarının ve yirmili yaşlardaki gençlerin anlaması çok zor olan dostluk.
eski iyidir, çünkü değerler eskidir, köklü değerlere sahip çıkan, yaşatmak için çaba harcayan isimler de günümüzde olsa da, 60' lı, 70' li yaşlarını yaşamaktadır.
eskiden de rekabet vardı ama eskiden birbirine tüküren, klavye başından birbirini tahrik eden fenerbahçeli ve galatasaraylı taraftarlar yoktu. omuz omuza maç izler, yenen taraf yenilen tarafı ' yendik şişirdik dolma yaptık pişirdik ' ile kızdırırdı, asla atatürk' e suikast düzenleyenleri ve kundaktaki masum bebeği öldürenleri kastedecek kadar birbirini aşağılamazdı.
bugün klavye başında birbirine laf sokmakla uğraşan bizler, 12 şubat 1911 tarihinde, galatasaray' ın fenerbahçe' yi 7-0 yendiği maçtan sonra, hava muhalefeti sebebiyle fenerbahçeli futbolcularla aynı çatı altında geçirdiğini biliyor muyuz? bilsek dahi, birbirimize laf yetiştirmeye çalışırken çoktan unutmuşuzdur.
biz kötüyüz, sırf galatasaraylı, sırf fenerbahçeli olduğumuz için birbirimizden nefret eden, fanatikliği marifet bilen insanlarız. hemen de bahanelere saklanırız değil mi canlar: ' sevmek zorunda değiliz, nefret etmekte özgürüz. 'okuyucu olduğum dönemde baltalı ilah adındaki yazar bir galatasaray fenerbahçe zirvesi düzenlenmiş ve sözlükte çekişen tarafları bir araya getirmeye çalışmıştı. işte o zirvenin başlığına ' schizo damat hobbit paşa kill for you katılmalıdır ' yazıp yanına swh konduracak derecede birbirimize değer vermedik. hep önyargılarla yaklaştık birbirimize, hep zeytinyağı gibi üste çıkmak marifetti sanki.
yine de unutulmamalıdır, birbirimizi ne kadar kızdırsak, aşağılasak, incitsek de, bu iki kulüp ezelden beri dosttur ve dost olarak kalacaktır. onları birbirinden ayrı tutmaya da gücümüz yetmez.