eve gelir ayağı kokar, traş olur losyonu kokar, yastığına yatılır kafa-ter kombine halinde kokar, alet çantasını ister götürürsün sıcaktır hava terlemiştir koltuk altı kokar. ama en çok koyanıda sabah işe gittiğinde ayakkabılarını görememektir ayakkabılıkta. işte o anda klavyenin tuşları arasına sıkıştırılan harçlık mahiyetindeki parada elinin alnının ter kokusunu ararsın. üzülürsün, canım babam dersin. O kokudan hiç mahrum bırakmamak üzere tanrı'ya; " ben hayattayken acısını gösterme dersin"...