düsünüyorumda sebepsiz seylerin arasinda kendimize yaşama sebepleri ariyoruz. umutsuzluktan ote degil bizi bizden alan. bir anlik istek bir anlik sebeplerle tukettigimiz onca seneler. ve yine düşünüyorumda biz sadece maddi yada manevi birkac kucuk sey ugruna tukettigimiz şeylerden umudumuzu yeşerten bireyleriz. onca şey ve onca umutlar. neyin inanilir yada neyin gercek oldugunu bilen sadece ve sadece bizleriz. birazcik muzik ve birazcik icimizde saklı olan onca duygusallık. gercekten ama gercekten gerisi sadece ufacik bir düşünce, felsefe... kalktiginda o ufacık sandalyeden geriye kalan sadece ufacik bir metin ve ufacik bir muziğin kendine ait solosu..
dinlemek sana yada bana kalmiş özgürlükten başkasi değil...