bitiminde, staddan çıkan taraftarların hiçbirinin yüzünde bir üzüntü ya da kızgınlığın olmadığı maç. herkes kendi arasında bu beraberliğin iyi olduğunu, galibiyet serisi baskısını ortadan kaldırıp takımın ufaktan sirkeleneceğini konuşuyordu. yani, dış etken ve takımlar değil, kendi içimizdeki hareketlilikler korkutabilirdi bizi.
bütün bu argümanların ötesinde, takımımıza o kadar güveniyoruz ki, biz ya kendimizi yıkarız, ya sakatlık, kaza-bela yıkar bizi.. nitekim de hep öyle olmadı mı?
son dakika göt balıyla 3 puan geleceğine, 2 puan gitsin; 60 puan gelsin.