basiretin bağlanır bazen.
şaşkınlıktan mütevellit kalakalırsın olduğun yerde.
beklersin ki biri gelsin seni itsin.
ya da mecbur hissedersin kendini sessiz kalmaya.
bi konuşsan, hani tek bir laf çıksa şimdi ağzından değişecek sanarsın her şey.
yazıkki korkarsın akıbeti değiştirmekten.
görmezden gelirsin sonra.
duymazdan gelirsin.
ondan bundan fikir alır, kulak asmazsın
ya da
onun bunun dediklerini yapıp dibi boylarsın.
kar küresine benzer o vakitten sonra hayat. biri gelir evirir çevirir, kar o kadar yavaş hareket eder ki suyun içinde, izlemekten sıkılır -hızlansın diye- durmaksızın sen çalkalarsın bu sefer elinde.
soluklanmayı bilmezsin hareket etmeyi beceremediğin gibi.
içerlersin.
bazen yok yere kendini kahreder,
yanıbaşındakilere dünyayı dar edersin.
hep bir bahanen vardır ama.
içinde bulunduğun durum sebeptir tüm bunlara.
her şeyin farkında olduğunu iddia ederken sen,
bonkör davranır harcarsın zamanını.
hiçbir şey yapamadığını iddia ederken sen,
düzelmiştir belki her şey kendiliğinden.
düzeldiğini göremediğin gibi kendi elini kolunu da bağlarsın aklından geçenlerle.
ben diyeyim, aslında sen çok şey yapıp hiçbir şey farkedememişsindir bunca sürede.
işte budur bağladığın düğümlerin çözülmeme nedeni.