"ingiliz erkekleri güzeldir" teorisini doğrulayan, hatta hiç çekinmeden teoriyi sırtlayıp kanunluğa kadar götürebilecek kadar güzel, yakışıklı demiyorum, evet bildiğin güzel ingiliz aktör.
efendim jude benim için güzeldir, yakışıklı değil. dudaktır, gözdür biraz oynansa üzerinde fıstık gibi bir hatun çıkabilir ortaya. ama tuhaftır ki oynanmadığı yani bütün bu uzuvlar erkek suratında bulunduğu sürece ortaya nanoş bir tip çıkması beklenirken, süpersonik bir adam çıkmaktadır. bütün bu tipliliğin yanında "karşıma geçip 7/24 küfür etsin, gıkım çıkmaz" tarzında bir ingiliz aksanına sahiptir. haliyle konuştukça daha da güzelleşen bir adamdır kendisi. tabii ki atlanmaması gereken diğer bir konu da oyunculuğudur. ağlarken karşısındakini de ağlatabilecek yeteneğe sahiptir. fakat sanırım şanssızlığından, kendisini kültleşmiş bir filmde izleme şansına erişemedik henüz. genelde son zamanlarda daha az ses getiren filmlerde rol almasını, şansa ya da seçimlerine bağlamaktayım şahsen. yoksa belki oscarlık olmasa da gerçekten oldukça iyi bir aktördür jude. ben bunu bilir bunu söylerim.
son olarak buradan jude'un sevimli kızı iris'e seslenmek istiyorum sözlük. sen iris, doğuştan şanssız yavrucak, "neden benim babam diğer babalar gibi göbekli ve bıyıklı değil de dalyan gibi, hormonlarıma mukayyet ol allah'ım sen sabır ver" diyip her güne lanet etmektesin, biliyorum. ama napalım be iris. senin de sınavın buymuş demek ki, öyle düşün. hem kim bilir belki jude gün gelir göbek salıp iğrenç bir herif haline dönüşür, sen de "arkadaşlarım babama sulanacak" korkusunu üzerinden atıp rahata erersin.
jude'dan baba mı olur lan. insan yoldan çıkar mazallah.