Fenerbahçe'nin şanssız değil beceriksiz olduğu maçtır. Aksine Fenerbahçe bu maçta oldukça şanslı bir takım olduğunu göstermiştir; en azından bu sene. Yoksa Antalyasporlu futbolcular beceriksizlikte fenerbahçeli oyunculara eşlik etmezlerdi. Ayrıca görülmüştür ki Fenerbahçe asla abartıldığı kadar büyük bir takım değildir. Gol yollarındaki gerek şanssızlık, gerek bencillik ve gerekse de beceriksizlikleri bir yana 2-1 öne geçtikten sonra zaman geçirme çabaları da bunun bir göstergesidir. Zor bir deplasman maçında bu tarz hareketler asla yadırganmamalı. Ve elbette Fenerbahçe Antalyasporlu futbolcuların ve Mehmet Özdilek'in küçümsediği kadar basit bir takımda değildir. Eğer maçın son dakikalarında 10 kişi ile hücum yapıyorsanız ve gol atacağım diye savunmayı sıfıra indirgiyorsanız size cezayı anında keser. Hele ki Fenerbahçe takımında bir çok gol pasının vericisi olan Alex'in yanına 3-4 metre mesafede duruyorsanız gözünüzün yaşına bakmaz. Antalyaspor'un bunu bu şekilde öğrenmesi belki acı olmuştur ama Manisaspor'dan ders almaları gerekiyorlardı, alamamışlar. Golden sonra Fenerbahçe'nin yedek kulübesine atılan yabancı maddeler de neyin nesi hem? Antalyaspor'un bu ayıbı affettirmesi gerekecek. Siz atamıyorsanız rakibiniz de mi gol atmasın yani ?
Fenerbahçe'nin bu şansı ne kadar devam eder bilinmez ama görünen o ki bir şekilde bu ligi götürüyorlar ve 1964 - 1995 sezonundan sonra 7'de 7 yaparak kendi rekorlarını bir şekilde egale etmişler. Umarım bu şansları Avrupa liglerinde de yanlarında olur.