yakın zamanda arkadaşlarımla beraber yapma fırsatı bulduğum müthiş bir tespit. istiklal cadddesi'ne ilk girdiğimizde bizi karşılayan emo gençlik oldu. saçları, makyajları, o iki dakika önce tecavüze uğramış gibi bakan gözleri ,katliama mağruz kalmaları için başlı başına bir sebep. hele hele yılların kaşarlanmış dilencilerine nazire edercesine bizden 1 ytl istemeleri kesinlikle tarfi edilemez. neyse, nazikçe ''siktirin gidin'' dedikten sonra yolumuza devam ettik. starbucks'un önünden geçerken 17 inç gözlükleri, solaryumdan hamam böceği gibi olmuş tenleriyle başka bir akımın içinde olduğumuzu hissettik. muhtemelen birbirlerine akmerkez anılarını ve berkecanları anlatıyorlardı. fazla rahatsız etmek istemedik, yolumuza devam ettik. oradan hemen aşağıya küçük beyoğlu denen köhne, pis bir kenar mahalle'den farkı olmayan sokağa girdik. bir de ne görelim, sanki floransa yahut venedik'Teyiz. erkeklerin boyunlarında fularlar, kızlar gayet marjinal.. aman allah'ım, hepsinin yaş ortalaması çok kassak 24 ya çıkar, ya çıkmaz. muhtemelen taşra'dan gelip, kıytırık bir üniversite'nin iletişim fakültesini kazanmışlar ama sanırsınız ki hepsinin 7 oscar'ı var. öf öf, havalar 1500. neyse, oradan tekrar yukarıya kıvrıldık. madem tespit yapıyoruz, fransız sokağı'na gitmemek olmaz. galatasaray lisesi'nin önünden geçerken, muhtemelen iki üniversiteli özgür çiftin öpüşmesine şahit olduk. oğlan, kızı öpmekle kalmıyor, resmen gtünü avuçluyordu. tabi normal karşıladık, bizim örf ve adetlerimiz de bu olmazsa olmazdır. fransız sokağına yöneldik. fransız sokağı falan değil, burası bildiğin nice, monaco olmuş. masalarda şaraplar, ellerde purolar, ne oluyor mına koyiyim lan, aldığınız asgari ücreti buralarda mı harcıyorsunuz ? neyse, oradan tekrar yukarı çıktık bu sefer bir de ne görelim, metalci gençlik bütün ihtişamıyla karşımızda. o nasıl bir asalet, o nasıl bir endam... kızların ellerinde sigaralar, biralar.. aynı şekilde oğlanlar yine öyle.. hepsinde minimum 5 piercing. türk gençliği'ne olan inancımız biraz daha azaldı ve kendimizi nevizade'Ye attık. ama hakkını yemeyelim, eli yüzü düzgün iki tane genç gördük, moralimiz biraz yerine geldi.
edit: ümmetçi gençliği tahlil edemedik. yolumuz fatih'e düştüğü zaman onları inceleyeceğiz.