birey ileride ne olcağını bilemez, kestiremez ve geleceğini merak etmeye başlar. yaşam denilen olgu ona bir çok şey öğretmiştir ki;bunlardan birisi hayatın ne kadar zor olduğu. mücadele etmekten ve başına ne geleceğini kestiremediğindem korkar.
karmaşıklığa karşı hissedilen bir olgudur, histir.
birey nasıl davranması gerektiğini bilemez ve hata riskinin yüksek olduğunu düşünür ve korkar. yine bunun arkasında bir nevi merak yatar ancak karmaşıklığı çözüp bir adım ileri gitme olayı yoktur. çünkü yaşantılar bunu öğütler.
en doğrusu da belki, kendini savunmaktır korku. bir çok olayla ve seçimle karşılaştığımız zaman karar vermek durmunda kalırız ve burada hata yapmaktan korkar çoğumuz. çünkü; karşılaşacağımız şeyin ne olduğunu bilemeyiz ve bilsek bile, ona dayanabileceğimizi kestiremeyiz. bu bir acı olabilir, bir his ya da maddiyat olabilir ya da en temelinde yatan ego olabilir.
ne kadar ilerisini görebiliyorsak ve ne kadar düzgün yaşıyorsak o derece korkularımız azalır. bir başka deyişle; düzgün yaşamak bize ilerisini gösterir ve her şeyin üstüne korkmadan gitmemizi sağlar. aksi durumda ise korkularımızın esiri oluruz ve bir adım dahi gidemeyebiliriz. tabiki korkuların üzerine gitmek şart ama hiçbir şey yapmadan, kendimize hiçbir yatırım yapmadan cesaret örneği göterip korkularımızın üstüne gidersek sonucunda hüsran ile karşılaşabiliriz ki; bu aptalların işidir.