ahmet rıza

entry13 galeri
    9.
  1. jön türkler ve 1908 ihtilali adlı kitaptan :

    ahmet rıza daha önce de belirttiğimiz gibi, iki temel gücün etkisi altındaydı ; auguste comte'un pozitivist felsefesi ve türk milliyetçiliği. john macdonald, ahmet rıza'yı şu sözlerle anlatır :
    " rıza bey'in arkadaşlarının paris'in bohem mahallesi ' quartier latin 'in hemen bitişiğindeki izbe place monge'daki küçük dairelerinde yaptıkları 'tütün meclisleri'ni unutmaları pek kolay olmayacak. ahmet rıza, yurtdışında geçirdiği uzun yıllar boyunca, abdülhamit'in her kasabayı, her alay deposunu tarayan casuslarına rağmen imparatorluğa sokmayı başardığı meşveret adlı dergiyi burada yayınlamış, ihtilal planlarını burada hazırlamıştı. parisli arkadaşlarının ve fransa başkentinde oturan vatandaşlarının göz önünde o " hayalperest rıza ", " münzevi rıza ", " felsefe düşkünü ", " auguste comte'un öğrencisi "nden başka bir $ey değildi. oysa asıl benliğini edebiyat ve bilim konularında çalışan kafadarları arasında bulurdu. " ah, gayrimüslim osmanlılar, ah, müslüman osmanlılar " sözü siyasi programının özetiydi. " hayalperest "in ilkesi, imparatonluk dahilindeki hıristiyan ve müslüman bütün ırkları bir " yeni millet " halinde birleştirmek ve fransa'yı model alıp merkezi bir hükümet kurmaktı. askeri gücü sayesinde avrupanın müdahelesine karşı korunmuş, bütün ırkların bileşiminden kurulu " yeni osmanlı imparatorluğu " idi düşlediği.
    ...
    vatandaşlarının çeşitli saldırılarına rağmen ahmet rıza'nın önce türk sonra pozitivist olduğunun en iyi kanıtı, zamanını pozitivist toplantılarda ülkesini savunmakla geçirmesidir. fransız pozitivistlerin yayın organı olan la revue occidentale'in ( ve bir yere kadar ingiltere'de yayınlanan pozitivist review adlı derginin ) sayfaları türklerin ve türkiye'nin daha iyi anlaşılması için yazdığı doludur. 1905 - 1906 yılları arasında ahmet rıza la revue occidentale'de, bir diğer pozitivistle hayli sert bir tartışma sürdürmüştü. bu fikir arkadaşı, osmanlı imparatorluğu'nun parçalanmasının gerekli olduğu kadar kaçınılmaz da olduğunu söylüyor, sözü burada da bırakmayıp osmanlı türklerinin edebi, bilimsel ya da herhangi bir başka dalda övünebilecekleri bir geçmişe sahip olmadıklarını ekleyerek yaraların üzerine tuz ekiyordu.
    ahmet rıza karşısındakinin bir pozitivist olmasına aldırmayarak sert bir karşı saldırıya geçmiş ve tartışma aylarca sürmüştü. ahmet rıza pozitivizmi, kendi vatandaşlarına sempatik kılmak için gösterdiği bunca çabadan sonra la revue occidentale'in sayfalarında böyle türk aleyhtarı bir tutuma yer verilmesinden ne kadar üzüntü duyduğundan söz etmeye başlamıştı. tartışma sona ermişti ama bu arada ahmet rıza'nın köklü türk milliyetçiliğini, pozitivizmin uluslararası niteliklerinin bile öldüremediği de anlaşılmıştı."
    ahmet rıza türk olmaktan gurur duyuyordu. osmanlı imparatorluğu'nun eski şan ve şöhreti geçmişe karışmıştı artık ama gene de zamanın hiçbir şey yapılmayacak kadar geç olmadığı kanısındaydı. sorumlu avrupaydı, kötü hükümdarlar işi daha da karıştırmışlardı.

    sayfa 112, 113, 114, 115.
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük