Gidenler ve geçenler... Hayatımızdan giden bizden bir parça götürür; yeri hep boş kalan ve canımızı acıtan... Gidenin ardında kalan hancı olmak; onun arkasından el sallamak, yas tutmak, hatta ağlamaktır... bekleyen yalnızlık mı korkutur insanı ? yaramazlık yapan karanlıktan korkan çocuğu zorla karanlık bir odaya kapattıklarında nasıl ağlar çığlık çığlığa, korkar iliklerine kadar o duygu haline bürünür bazen insan. bir çok duygu ruhunda uçuşup durur... Her şey darmadağınık... kaçmak için uyumak... bir çeşit savunma mekanizmasıdır o da... yollara düşüp uzaklara gidemez insan ama hayatın canını acıtmasını engellemeye çalışır kendi boşluklarında.