hayırdır? şiir seviyor olsa, imana mı gelecekti ki inamayan birileri?
peygamberin özel şairi olduğundan bile bi haber, hayatında hiç ebu izzet, ka'bb malik , ka'bb zuheyr, ka'bb eşref, hassan b sabit isimlerini duymamış insanın, tamamen uydurmasıdır.
müşrik şairin bile, beyitlerini dinleme olgunluğuna sahip bir insandır söz edilen..
döneme ilişkin erkek şairlerin yanisıra ilave olarak da şiirlerinden en cok etkilendiği kadın şairlerden biri de, al-hansa'dır.
kaldı ki şu hadisi de unutulmamalıdır. "şiir söz gibidir, güzeli güzel, çirkini çirkindir."
tam da bu yüzden, özellikle üstteki isimlerden dolayı muhammed'e şiir ögretilmemiştir, şairlik yakıstırılmamıştır bahsi geçen ayetlerde..
islamiyet de dahil tum dinler zaten özünde inanan ve inanmayan üstüne kuruludur. bu bağlamda şair ile celebin pek bir ayrımı olmadığından, yancı veya yancı olmayan şair üzerinden mantık yürütmek ve çürütmeye çalışmak anlamsızdır.
yaratıcı da şiir gereksinimli bir varlık olmadığından, "şair sevmez" şekilde tanımlanması ve bundan yola çıkılması abes ve dahi gülünesi bir durumdur.
kısaca yaratıcı katında, namaz kılmış olmak için namaz kılan insanla, şairin arasında hiçbir fark yoktur. tam da bu yüzden inen bütün ayetleri araştırsanız, her kılınan namazın, kesinlikle kabul olduğuna dair bir ibareye rastlayamassınız.
hep söylerim,ne evrim, ne yaratılış süs olarak sunmaz aklı insana..