dişinden muzdarip gencin diş hastanesindeki dramı

entry1 galeri
    1.
  1. (bkz: ramazan da içki içmenin bedeli/#6102675)'nin devam filmi.

    saat 2'yi geçerken kalktım. diğerleri, çoktan kalkmış; ortalığı temizlemişti. tuvalete girdiğimde, taşın üstünde, kule gibi duran bir bok kütlesiyle karşılaştım. "hamına koyim, kim sıçtı lan tuvaletin taşına, bööğk" diye bağırdım. gece, tuvalete gittiğimi ve sıçtığımı hayal meyal hatırlıyordum. yüksek ihtimal ben sıçmıştım tuvaletin taşına. ama bağıran, tepki veren ben olduğum için ikisi de birbirine iki düşman gibi bakmaya başladı. "kim sıçtı" sorusunun cevabını, "tuvaletin taşına ben sıçtım" cümlesindeki gizli öznenin aslında kim olduğunu bulmaya çalışıyorlardı. tuvaletin duvarlarına bir güzel işedikten sonra, yüzümü yıkadım ve çıkmam gerektiğini, diş hastanesine gideceğimi söyledim.

    hem mali olarak, hem de hayat görüşü olarak özel kurumlara gidip para bayılmayı pek tercih etmiyorum. aslında salt mali olarak tercih etmiyorum da, sol görüşlü bi insan olduğum imajını çizersem şimdi, belki karı-kız beni karizmatik sanır. o yüzden öyle diyorum. akıllıca değil mi? bence de akıllıca. neyse, sonuçta diş hastanesine gideceğim. hem tanıdık bir doktor da var orada. işimizi bi şekilde halleder. işin kötü tarafıysa, doktor o günden sonra izne çıkıyor. o gün, gitmek zorundayım.

    dolmuşa bindim. yan taraftaki kız, öylecene sikimin olduğu bölgeye bakıyordu. ben de tepeden aşağı süzdüm onu. aşağıda kaldım ama. tepeye çıkmadım daha. kısa etek giymişti, ne yapabilirdim ki? bizim ufaklık çok dikkat çekiyor herhalde diye düşündüm, tişörtümü çekiştirmeye başladım. o sırada tişörtümdeki kan lekesi dikkatimi çekti. kızın, kan lekesi dikkatini çekmiş meğersem. "lan şimdi yedi düvele kepaze olduk." diye içimden geçirirken, bu lekeden nasıl kurtulacağımı düşünmeye başladım. eve gidip, sonra diş hastanesine gitsem, yetişemem. yeni tişört alıp, bunu da çöpe atayım diye düşündüm. cebimde sadece yol param ve bi paket sigara param kalmıştı, yani bu yöntem de patladı. geriye tek bir seçenek kalmıştı: beyaz tişörtümü, lacivert-adidas eşofmanımın içine sokup öyle gezecektim. mecburiyetten soktuk.

    indim dolmuştan. yan taraftaki büfeden sigara aldım. bi dal sigara içtikten sonra, hastaneye gideceğim dolmuşa bindim, hastaneye geçtim. hemen tandığım doktora sıra aldım. yanına girdim, direk muayene etti ve röntgen e gönderdi.

    röntgen de sıra bana geldi. içeri girdim. girdiğime gireceğime pişman olmuştum. içeride kısa boylu, yüzü kırış kırış, saçı benimkinden kısa, sapsarı dişleri ve iğrenç sesiyle beni bekleyen mendebur mu mendebur, aşifte mi aşifte, paçavra mı paçavra bi karı vardı. girdiğimde hiçbir şey demedi bana. bir önceki hastanın filmini çekmiş, onu azarlıyordu. hasta, dışarı çıktıktan sonra sıra benim ağzıma gelmişti. bi temiz ağzıma sıçtı. filmimi çekti ve beni postaladı. röntgen sonuçları, 20 dakika içinde alınabilir yazısını gördüm ve bi dal sigara içmek için dışarı çıktım. hastaneden biraz uzaklaştım. tam elimi cebime attım ki arkadan, "hşşşt, eleman, hşşt" diye çağrıldığımı fark ettim. önce umursamayıp devam edeyim dedim. çağıran vatandaş, sesini daha da yükseltince çaresiz, "buyrun" dedim.

    -eleman, baksana yav. bi sigara versene.

    nerden biliyon ki benim sigara içtiğimi, paket taşıdığımı? hem de ramazan ayındayız. bu ne amına koyim dedim içimden. sonra, bi sigara uzattım adama.

    -gel otur yav, bişi sorucam sana.
    +he abi.
    -bu kanal tedavisi var ya, kanal tedavisi.
    +he abi.
    -kaç hafta sürüyo?

    "şimdi abi, siz doktorla bi odaya çekiliyosunuz. takriben bir-iki hafta boyunca oradan dışarı çıkmıyorsunuz. işin bitince salıyorlar seni. he bi de amına koyim senin" dedim içimden. sonra;

    -yok be abi. yarım saatlik işin var senin.
    +harbi mi diyon yav?
    -ekmek mushaf çarpsın, iki gözüm önüme aksın ki doğruyu söylüyom abi.
    +tamam tamam inandım. hehe, espririkli şey seni.
    -yav, bi şey daha sorucam?
    +he abi.
    -senin doktorun iyi mi?
    +iyidir, bi zararını görmedim.
    -yahu eleman, bu içerde bi tene garı var. amuna goduğumun garısı sabahtan beri bağırıyö bana.
    +doğrudur abi.
    -ben, doktorumu değiştirsem. senin doktora geçsem diyom.

    "izin mi istiyon amına koyim. bi siktir git başımdan" dedim içimden. sonra;

    +geç abi. iyidir bu doktor.
    -en iyisi geçim ben.
    +geç abi. hadi ben kalkıyom. benim film çıkmıştır.
    -tamam eleman görüşürüz.

    "allah göstermesin" dedim içimden. sonra;

    +görüşürüz abi.

    röntgen sonucunu aldım. doktorun, kapısının önünde, içerideki hastanın çıkmasını bekliyordum ki, birisi elini omzuma attı. yine o herifti. doktorunu değiştirmiş harbiden.

    -yahu eleman, senin doktor hangisi?
    +şu abi, bak yan tarafta.

    baktı, göremedi. içeri girdi, doktora baktı. sırıtarak dışarı çıktı. yamacıma geldi yine. bütün millet, bu adama, dolayısıyla da bana bakıyordu. la bi şey değil, yan taraftaki kızla da fena kesişiyorduk. bu herif, çevremde dolanmaya başladıktan sonra kız, bakışlarını başka tarafa çevirdi.

    içerideki hasta çıkınca içeri girdim. doktor, dişim üzerinde bir şeyler yaptı. tekrar röntgene gönderdi. oradaki mendebur, yine sıçtı ağzıma. gönderdi sonra. filmin çıkmasını beklerken, dışarıda bi sigara içeyim dedim. dışarı çıktım, banklardan birine oturdum ki yan tarafımda aynı herifi gördüm. bu sefer, ağzında sigara vardı. beni görünce, yanıma oturdu. elindeki sigarayı attı. "bu amına koduğumun sigarası çok hafif geldi. sen bana, seninkinden versene." bu adam, harbiden maldı. zira, elinde lark light vardı. yan tarafta oturan adamın da önünde lark light paketi vardı. sigarayı adamdan almıştı ve yanında bağıra bağıra, adama ve sigarasına sövüyordu. küfrü yiyen adamın minik kızı, moralimi biraz olsun düzeltti.

    -baba, doktor sana iki saat, hiçbir şey yemeyeceksin, içmeyeceksin demedi mi?
    +dedi.
    -ee, niye sigara içiyosun o zaman. at şu sigarayı baba. lüütfeeen.

    -röntgen sonucu çıkmıştır abi. ben kalkıyorum.
    +tamam eleman görüşürüz.

    röntgen sonucunu aldım. doktorun yanına girdim. bütün işlerimi hallettikten sonra, eve geçmeye karar verdim. tam hastaneden çıkıyordum ki, yine bir el dokundu omzuma.

    -eleman, bi sigara ver de öyle git.

    "al, allah ın belası al. paketi al. sonra da sal beni artık." dedim içimden. sonra da, bi dal sigara verdim. koşarak dolmuşa gittim.

    ***

    sonraki günler, hoşlandığım kızla iki düşman olduk.
    ülkücülerle tekme tokat birbirimize girdik.
    pederle aramız bozuldu. beş parasız kaldım.
    gecenin bir yarısı, köpeklerden bacaklarımı götüme çarptırarak kaçtım.
    cebimdeki son parayı düşürdüm.
    iddaa'da üst üste 5 kez tek maçtan yattım. (bugün 6 olacak inşallah. amin!)

    ramazan'da içtik. ağzımız yüzümüz eğilmedi amma ondan beter olduk be abi. içenin de, içirenin de amına koyim bundan sonra.

    ve perde!
    1 ...