karşılaştırmalı yetiştirilen çocuklar.
(-hilmi amcanın çocuğu on günde çarpım tablosunu ezberlemiş sen daha harfle sayıyı ayırdedemiyorsun)
-kadın erkek arasında daha çocukluktan başlayan ayrım.
(bkz: baba ben bu akşam erkek arkadaşımda kalacağım)
-ders sırasında katılımı bekleyen fakat katılım olduğunda susturup dinlenilmeyi isteyen öğretmenler
-türlü türlü sınavlarla ezbere bilgilerle öğrencinin beynini çalıştırmasını bekleyen bir sistem
-ilkokuldan başlayarak bireyleri birbirinden uzaklaştıran ve güven duymayı birlik beraberlik içinde olmayı engelleyen bir anlayışın varolması. (bkz: kara tahtaya konuşanların ismini yazmak)
-zorla okutulan ve öğrencinin ilgi alanından uzak kitaplarla okuma alışkanlığından soğutan
-kendi düşüncesini empoze eden, daha da kötüsü noktası noktasına sınavlarda görmek isteyen.
-kurşun kalemle yazma, tükenmeze alerjim var, dolma kalem gözlerimi dolduruyor gibi bahanelerle içeriğe değil şekilciliğe önem veren eğitimciler.
-yüksek harçlar.