ülkü ile prensibi birbirinden ayırabilen, ayırdğı noktada attığı fedakârlık düğümünün "yaşasın bilmemnelerin özgürlüğü" sloganından öteye bir ülkü taşımayan tuzukuruların boğazına düğümlendiği, düğümlenen boğazlarından çıkan hırıltılarla aydın adayı insanları ve çocukları korkutan sözde aydınların sürekli yerdiği, eli torbadan başka birşey tutmamış hanım evlatlarının üniversite kaldırımlarında yaptıkları siyasette "yeaaa" ya da "eeaabiii" diye başlayıp "eli kanlı" diye devam ettirdikleri cümlelerle ve maldorottice fikir söyleşileriyle "katil" olarak nitelendirdikleri, anlaşılamamış ve hakka vuslatına rağmen belki de yıllarca anlaşılamayacak bir insan...