anadolu takımı

entry9 galeri
    7.
  1. zor bir iştir anadolu takımı tutmak.. her şeyden önce basın ilgisizdir, televizyon ve gazeteler, pek yer verilmez anadolu takımlarıyla ilgili haberlere.. ancak transferde ve hoca değişiminde gazetelerde okunur haberi. o da üç büyük olarak nitelendirilen istanbul takımlarının bir forvet oyuncusunun resmi kadar bile yer kaplamaz.. takımınız taraftarını bilgilendirmeyi çok önemsemiyorsa ve taraftar organizasyonu da yoksa (amigolar, taraftar grupları vs) ne internet sitesi güncellenir, hoş hala bazı takımların sitesi bile yok, ne de yönetim sizinle ilgilenir.. forma bile bulamazsınız da tişörtle gitmek zorunda kalırsınız stada..

    stadlar da ayrı bir yer tutar taraftarın gönlünde.. tamam "istanbullular" kadar ahım şahım stad olması mümkün değildir ama her taraftara göre takımının stadı cennet gibidir.. ama başta dediğim gibi yönetim ilgisizse ne adam gibi koltuk bulursunuz stadta ne de doğru düzgün bir organizasyon vardır, maçtan keyif almak hayal olur..

    bazı yönetimler de vardır, aşırı ilgilidir, taraftarı boğar; taraftardan daha holigandır.. sürekli taraftarla kavga halindedirler; bilet almıyor illa bizden istiyor, takımın ürünlerinden almıyor alsa transfer yaparız, kombine alın lan niye almıyorsunuz gibi sitem(!) içeren cümlelerle taraftarla diyaloğa girmekten çekinmeyen bu gibi yönetimler genelde lig bitimine doğru "çantacılar dolaşıyor", "şike yapıyorlar biz düşeceğiz, taraftarımıza yazık" tarzında isyanlarla federasyona yakarırlar..

    ama bütün olanaksızlıklarına, olumsuzluklarına rağmen bir başkadır anadolu takımı tutmanın keyfi.. herşeyden önce istanbul takımı tutan bir anadolu insanı takımını çok göremez ama bulunduğu yerin takımının her maçına gidebilir. ayrıca bazı anadolu takımlarında o yerin "çocukları" daha ağırlıklı oynar, isim vermek gerekirse sebat ve trabzon'u verebilirim. bir de yeni yeni süper lig'ten düşen hacettepespor'u.. tanıdık çoktur yani takımda.. masrafı azdır bir de; bazı maçların bir ytl’ye oynandığı bile vakîdir.. ama kombine gibi olaylara girilecekse ya pamuk eller cebe atılır ya da hayırseverlere rica minnet edilir, tutturulabilirse alınır..

    taraftar grubuna gelecek olursa iki tip anadolu takımı tutan vardır; birincisi ezeldendir. yani hep doğduğu yerde yaşamıştır, çocukluktan aldığı bir tat vardır asla bırakamaz başka şeyle değiş edemez. bu konuda ise hiçbir taraftar alınmasın ama eskişehirsporluları tek geçerim. ikinci grup ise sonradan gelenlerdir. yani küçüklüğünde bakkalın çakalın, veya ailenin etkisiyle tuttuğu istanbul takımlarını artık yavaş yavaş aklı ermeye başlayınca sorgulayan ve en nihayetinde ya doğduğu yerin ya da o dönemki en başarılı anadolu takımının renklerine kapılan da vardır. çok az da olsa sırf taraftar grubu kurup bayrak tutmak için birkaç kez bile takım değiştirmekten beis duymayanlar çıkabilir..

    herşeyden öte anadolu takımlarında bir sıcaklık vardır. ne çok başarılıdırlar, ne de her sene müthiş transferlerler yaparlar.. üç dört senede bir adam gibi yabancı alırlar, çoğu da şımarıp şehirden kaçar. yine de bir sıcaklık vardır, daha bir "bizden"dir takımınız, daha bir "can"dır.. hele bir de sahasında ağırladığı istanbulluların birini bile yendiyse, küme düşse bile kızılmaz.. insan hiç çocuğuna kızabilir mi?

    edit: ı - i uyumsuzluğu
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük