ilk görüşte olduğu için muhtemelen kişinin oturuşu kalkışı, ağır tavırları veya sempatikliği, cana yakınlığı, konuşması, içten davranışları veya rahat oluşu, bir insanda göze çarpan ilk belirtiler beğenilir.
zamanla tanıyarak aşık olunan kişi:
annesi babası ne iş yapar'dan ziyade tabi ki kişinin tekrar kendine yönelildiği kısımdır. zira kızın/erkeğin annesinin babasının işiyle aşk yaşanmayacaktır. kişinin nelerden hoşlandığı, nelerle ilgili olduğu nelerden uzak durduğu, olaylar karşısındaki tepkisi gibi ayrıntı durumlar iyice bilinir, bu sürede siz de kapalı kutu vazifesi görmeyeceğiniz için kendinizle karşılaştırma yapma isteği duyarsınız. uygunluk durumu kişilerce belirlenir ve zaman alsa da böyle de aşık olunur evet, gayet de güzel olunur.
aşk ilk görüşten ziyade zamana dağıtıldığında daha az riskli olur. çünkü birine ilk görüşte aşık olursunuz, sonra kendinize uygun olmadığını hatta "bu muydu be arkadaş" dediğiniz yapıda birini beğendiğinizi sonradan anladığınızda hüsran ve sinir bozukluğu akabinde gelir. aşk gibi kutsal birşeyin saniyesinde tanınmayan birine adanacak kadar basitleşeceğini sanmıyorum. her şey zamanla güzelleşir. beklenip tartılması gereken bir duygudur aşk. nasıl ilk günden arkadaşınızla borç verecek kadar samimi olunamayacaksa, aşk gibi zor ama güzel bir duygu da bol keseden ilk görülene dağıtılmaz.