bir öğrencinin karnesine yansıması dahi sözkonusu olmuş darbemsidir.sincan'da sessiz ve derinden yürüyen o tanklar çocukluğumuzdan da bazı parçaları sildi süpürdü netekim. velakin fazlaca yılmaz erdoğanvari kokmasın deyu kelamın özünü deyivermek gerek. mevzunun özü şudur dostlar. şimdi bu elemanlar ordunun postalını görüverince tıpkı kendilerinden önceki iktidarlar gibi tıpış tıpış terk edince iktidar mevzilerini bize de matrak malzemesi doğmuştu. o sıra din hocasına espiri niyetiyle sadece gülmek amaçlı "hocam nasıl aldılar sizi aşağı" deyince yıl sonunda karneme gelen not 1 olmuştu. din dersinden tunceli gibi yerde olduğumuzdan koskoca sınıfta kalan tek inançsız herif idim. benim dışımdaki inançsızlar geçtiler. hem de hepsi duaları sular seller gibi ezberlemişlerdi. ben de ezberledim ama işte bir espiri bir ömre bedel olabiliyormuş değerli dostlar.
neredeyse ordu göreve diye zırlayacakmışım. ama ben sevmem öyle postmodern darbeleri, eskiden darbelerin de bir şanı vardı yiğitlerim. radyolardan "yine de şahlanıyor aman" nidaları eşliğinde pala bıyık yontmuşluğumuz yok ama zaten tunceli gibi yerde her gün darbe üstüne darbe seyreylerdik. çok belediye başkanı gördük komutan görünce hazır ola geçen da bir de zırt pırt kimlik istediler.
sanırım 28 şubat biz sol cenaha pek tokanmayan tek darbe girişimi. ama işte bu noktada the dark knight'da joker'in söylediği bir şey geliveriyor aklıma;
"i believe whatever doesn't kill you simply makes you stranger"
evet yiğitlerim, o vakitler tıfıl ve ufacık bir öğrenci olan ben şuna şahidim ki bizi öldürmeyen bu darbe bizi tuhaflaştırdı zira chp solculuğu tavan yapmaya başlamış idi. o darbeden akp gibi bir parti doğacağını kim tasavvur edebilirdi ki?