yolumu mustafa kemal e çıkaran imam ı azam oldu

entry7 galeri
    5.
  1. (bkz: hangi dediğini düzelteyim)

    1) islam fıkıh tarihinden bihaber olmak böyle bir şey olsa gerek! emevi arabizmi diye kötülenen şeyin emevi kavmiyetçiliğiyle bir ilgisi yok. yaşar nuri vardır dese bile yok. emevi arabizmi isimlendirmesini beğendiğim için kullanıyorum. kendisinin amaçları beni zerre ilgilendirmiyor.

    2) emevicilik kavramının temeli de emeviler'in suriye, ırak, iran ve türkistan bölgesinde haraç alarak devlet gelirlerini düzenlemek maksadıyla şeriatin haraç alınmayacak esasını getirdiği mevaliden haraç almasıdır. sorun ekonomik emevilerin çözümü ise kolaycılıktır. imam-ı azam'ın karşı olduğu da da saltanat hırsıyla islam dininin temel esaslarından uzaklaştırılmasıydı. sorun dinsel değil siyasaldır. imam-ı azam'ın hareket noktası da siyasaldır. gökten alınan bir haber falan yok. haberin yok sayılması var. tıpkı bugünkü gibi.

    tıpkı cumhuriyetin ilk yıllarında arazinin eşraftan alınıp köylüye dağıtılmasının geleneksel mollalar tarafından zındıklık diye vasıflandırılması gibi.*

    3) islam dininde fethedilen yerdeki arazi rantının ne olacağına dair hüküm yoktur. bak bakalım kuran'da bulabilecek misin bununla ilgili hüküm? çünkü kuran toprak rantıyla değil ticaretle geçinen bir topluma inmişti. emeviler bu boşluğu fethedilen yerdeki toprağın arap savaşçılara ait olması ilkesini getirmeye çalışırlarken imam-ı azam gibi hukukçular da fethedilen ülke halkının yaşam hakkını korumaya çalışıyorlardı.

    4) yemenlilere verdiği desteğin ehli beyt'e sahip çıkmakla bir ilgisi olsaydı kendi yaşadığı yerde taraftarları olan musa kazım taraftarı asıl şii kolunu desteklerdi. açıkça yemenlilerin hukuksal haklarını destekliyordu. zeydiyye bugün amelde hanefi, itikatta mutezilidir diye formülize ediliyorsa bu o dönemin yakın ilişkisinden kalmadır.

    5) imam-ı azam ve mutezile ilişkisi daha karmaşık bir konu. imam-ı azam'ın mutezili olduğunu idda edenin aklından zoru vardır ama mürcie'den olduğu şüphe götürmez. bu iki fikir akımının kullandığı yöntemler aynı olup ulaştıkları sonuçlar farklıdır. bugün hanefiler ehli sünnet, şii ve harici ekollerinin dışında bir iman kavramını öğretirler hala daha. imanın mücerret olduğu inancını hanefilik şafi, maliki ve hanbeli mezheplerine karşıt; mürcie'ye koşut olarak savunur.

    mutezile'yle bağdaşmamasının nedeni mutezile'nin yöntemleriyle sorunlu olması değil mutezile'nin devrimci radikalizmini paylaşmamasıydı. aynı tavrı yüzyıllar sonra hacı bektaş'ta babai isyanına katılmamamk şeklinde göreceğiz.

    6) imameyn'in ebu hanife'nin içtihatlarını oturup düzeltmek için abbasilerce görevlendirildiği ve bizim bugün hanefilik adı altında iki imam'ın değiştirdiği fetvaları okuduğumuz da bir gerçektir.

    7) imam-ı azam'ı atatürk'le bağdaştırmamızın nedeni akılcı felsefeyi kullanması. aslında onu tommassino aquino ile de bağdaştırıdım ama o "kahve kadılığı"nın ulaşabileceği bir nokta değil. o yüzden vaz geçiyorum.
    1 ...