yazıp silmekmiş buradaki görevim de aslında ben sözlük yazarı sanmışım kendimi. temizlemeye alışıyorum yavaş yavaş. bir nevi alıştırma yapıyorum 7000 için.
temizlemek istediğimiz ne çok şey var değil mi.
temizlik güzeldir elbet.
ve güzelleştirmeye çabaladıkça çirkinlikler çıkıyorsa önüne, halının altına değil süpürgenin içine çekmek lazım hepsini. sonradan balkondan aşağıya serpivermek.
hem herkes kendi kapısının önünü temizlese her yer mis gibi olur. mesaj kutuları filan.
7000 di değil mi?
az bile.
parmaklarımda kalmış son gücümle yazmak istediklerime sözlüğün veritabanı bile yetmez.
sen ki beyninin veritabanında neleri barındırırsın.
bildikçe anlatamazsın. şaşırmaktan öteye gidemezsin cehaletlerine.iyisi mi temizle gitsin.
tanımak değildi bu. bilmem kaçıncı kere görüşmekti bana göre. tanışmak desem tanışmak sözlüğüne yeni tanımlar bulmak gerek. sıcaklık desem, soğuk sözcüğünü bir hafta dondurucuda bırakmak ki senin sıcaklığını anlatabilsin.
tanımadan atıp tutarlar ya.
dört duvarlarında ancak.
sadece bir kirli bardağı -duymak istemedikleri- kulaklarına dayayıp duyduklarını ve anladıklarını sandıkları hayatı yorumlamak. işte yapabildikleri.
o dört duvarda homurdanmak.dünyadan habersiz. her duyduğunu doğru sanarak büyüyen, başkalarının beyniyle düşünen.
boşver sen. kendi başına bir dünyasın zaten. yeşillikler mavilikler içinde sıcacık bir ev.
iyi şeyler iyi insanların başına gelirmiş. demek ki iyi biriyim ben. bak sen geldin.
e hoş geldin. *
yorgunlukla yazılmış bir yazı bu. kopuk belki de.
ama sevdim ikinizi de.
mümkün müdür aksi..