bir pazar akşamı *anne tarafından misler gibi yıkanmışsınızdır. banyodan oturma odasına koşarak gitmeniz gerekir; çünkü evin diğer odalarında soba yanmıyordur ve üşürsünüz. sıcacık odaya gelince hemen sobanın yanına gelinir ısınmak için. o arada televizyon açıktır bakmak için dönersiniz. sobanın sıcaklığını sırtınızda bacaklarınızda hissedersiniz. ve sonra kaçınılmaz an gelir. tv ye öyle kaptırırsınız ki kendinizi tek kaptırdınız şeyin aklınız olmadığını acıyla anlarsınız. soba poponuzdan ufak bir deri parçasını almıştır. ** işte sobalı evde büyüyen çocuk bu' dur.
