bir bakıma haklı erkektir. arkadaşlar şunu unutmayalım. hayatta kararları sadece kendimiz vermiyoruz. o kız bir hata yapıp da ilk ilişki yaşadığı erkeği hayatından silmişse yine bir nebze ama o kişi onun hala bir arkadaşı olabilir. var böyleleri. düşünsenize sevgilinizi zamanında becermiş adam şu an karşınızda duruyor ve sizinle sohbet ediyor. kaçınız bunu katlanabilirsiniz? hadi siz açık görüşlüsüznüz ama ya aileniz? aileniz o kızın size bakire olarak gelmediğini biliyorsa o kıza istediğiniz değeri verecek mi? size huzur verecek mi? kaçınız dayanabilirsiniz bu baskıya? hadi siz çok çağdaşsınız evlendiniz o kızla ya arkadaş çevreniz? onların size geyikmiş gibi bakışlarını kaldırabilecek misiniz? normal şartlarda dahi aldatılmaktan korkan bir milletiz. sonuçta o kız için ilki olan o adam ayrı bir değer ifade ediyor ve nihayetinde ortam da orospu çocuğu dolu. o adamın sevgilinize yeniden asılmayacağını garanti edebiliyor musunuz? asıldığı zaman hala içinde izler bırakmış o kişiye karşı sevgilinizin irade gösterebileceğine tam olarak inanıyor musunuz? namus bacak arasında değil diyorsunuz iyi güzel ama sonuçta bizim de kalbinizi yarıp bakma şansımız yok, bu kadar toplumsal baskıya rağmen umursamayıp da bekaretini veren bir kızı bundan sonra ne engelleyebilir ki? sizden sonra size hep sadık kalacağına inanıyor musunuz? tamam bakire geldi diye size sadık kalma garantisi yok ama bir ilişkiyi ayakta tutan ana unsur da aşk değildir. o elinde sonunda geçer. ilişkiyi ayakta tutan toplumsal değerlere bağlılıktır. o toplumsal değerleri hiçe sayıp da bekaretini veren kıza aranızda aşk bitip de hayat monotonlaşınca nasıl güveneceksiniz?
lafın kısası daha önce biri becerdiden çok yukarda saydığım ve daha sayamadığım onlarca gerekçe yüzünden terk etmiştir ki gayet de haklı erkektir. git sen elin piçiyle gönül eğlendir sonra aklın başına gelince efendi adama ya beni niye almıyorsun benim bir geçmişim olamaz mı? tabiki olur ama herkes geçmişinden sorumludur ve bedelini de ödemek zorundadır.