zenci biriyle evlenmenin hayallerini çocukken izlediğim filmlerde karar vermiştim. hepsinin polis olduğunu sansamda sonralardan farkına varmıştım gerçeklerin. ben simsiyah gelinliğimle, o bembeyaz damatlığının içerisinde siyah rujumun darbeleriyle şekil vermenin tadına varmak... evlilik kavramı bir onunla anlam kazanıyo sözlük aksi saçma zaten. bakıyorum insancıklara sırf hoşlandığı ve mantığına uygun düştüğü için aynı yatakta tek beden oluyorlar. yok yani bir hikayeleri yok. hikaye yaratmaları gerek bu dünyaya. zira aynı olgularda boy göstermeleri midemi bulandırıyo. hayatımda gittiğim düğün sayısı parmaklarımı geçmez. bazen düşünüyorum sırf ten rengi için bir insan evladı bu ka sevilir. elimde değil. onun çikolata yiğişi bile beni farklı boyuta itebiliyo. parmakları çikolata, teni çikolata, kokusu çikolata... mutluluk hormonuyla bir ömür hayali sonsuza denk. ve çocuklarım olicak ona benzeyen ** ve insanlardan uzak. insan olduğumuzu çocuklarımızın kanıtlayacağı.. gecelerimi gündüzüm gündüzümü gece yapicak olan siyah kalan tarafım...
ha birde itiraf edivereyim çocukken babamdan para çalan sadece benmişim. arkadaşlarıma anlattığımda yok artık nidalarına karışsada çocukluk arkadaşlarım gayet memnundu bundan. annemin yakalamasından sonra heyecanı kalmamıştı. zira heyecan yaratmıştı bende. ilerki boyutu kötü olabilirdi. zaten annem, " bu gün babanın cebi yarın eşinin cebi" derken anlamamıştım. şimdi hak veriyorum. özlüyorum sadece cebini, yakalanmayı o kadar çok isterdim ki bir tokat atsın sadece tokat. ama kalktığında daha fazla verirdi. bir yanım zengin kalırken diğer yanım hep fakirdi. bu kadar len sözlük itirafım. *