bak arkadaş...
belleğin insana zulm eden bir özelliğinden bahsetmek istiyorum.
bellek herşeyi koku, görsellik, tat ve ya işitme gibi bir çok yoldan depolamakta; yani hiç birisi sanal cümleler ve ya tariflerden oluşmuyor.
var sayalım çok sevdiğiniz bir yakınınız vefaat etti. bu bilginin size verildiği anda ise, ortamda çok güzel bir gül kokusu var. işte bu derin acıyı bellek bu koku ile ilişkilendirmeyi marifet sayıyor.şimdi , siz eee! ne olmuş bunu biliyorduk diye bilirsiniz.
işin zulm eden yanı bu değil, bilinçli olarak aynı gül kokusunu duyunca vefaat olayını hatırlarsak bunda bir sorun yok.
sorun, sizin bir şeyle ilişkilendirememeniz. yani bir anda kötü bir anıyı hatırlaya biliryosunuz hiç yok yere, ama buna neyin sebep olduğunu genelde bilemiyorsunuz.
örneğin..
çok nezih bir restoranda,ılık bir yaz gecesinde çorba içerken... hopp!!! merdivenlerden düşüp ayağınızı kırdığınız aklınıza gelebiliyor. ama kim bilir ortamdaki hangi veri size bunu hatırlattı. bilemediğiniz için ise asla kaçamıyorsunuz.
sinir bozucu...