atatürk havalimanı göklerinde kule pilot kavgası

entry22 galeri
    15.
  1. hakkinda bir sürü kisinin yazi yazdigi bir durumdur.

    normalde ucaklarin kalkis saati, ve inis saati tarifelerle belirlenir. bir ucak hava da "trafige takilmayacagi" icin kalktigi andan itibaren eger önceden belirlenmis ucus güzergahinda firtina ya da benzeri meteorolojik aktivitelerden dolayi bir degisiklik yapilmamissa, bir ucak belirli bir süre havada kaldiktan sonra inecegi muhite gelir, ve iner. ucagin inis alanina yaklasmaktayken ki durumu, inis kulesi tarafindan tamamen kontrol altindadir. yani öyle son 5 dakka da "ya nerde kaldiniz, biz de sizi bekliyorduk" seklinde birsey ucaklarda olmaz.

    cok ucan arkadaslar bilirler, ben biraz fazlaca ucar, ve bu konuyla da ilgilenirim. cok ünlü, trafigi feci yogun havaalanlarina inislerde bile, ucak, cok nadiren bekletilir. biz cok frankfurt international´e ucariz. bircok uluslararasi noktadan uctuk, o havaalani dünyanin en yogun hava trafigine sahip havaalanlarindan birisidir. ben sahsen, ucagin havaalani üzerinde meydan turu attigina henüz hic sahit olmadim, ucak yaklasir, ve iner.

    ucagin kalkis noktasindan zaten bütün veriler, inis meydanina otomatik olarak gecilir. misal, ucak amsterdam´dan kalkista 15 dakika rötar yapmissa, bunu inis meydani bilir. ve bunu ucak daha amsterdam´dan kalkmis ve yükseliyorken bilir. daha ucagin inmesine 3,5 saat vardir ve istanbul´daki meydan kontrolü bunu bilir- bu is aslinda biraz daha karmasiktir. havaalaninda oturan sahislar genel hava trafigini degil, sadece o havalanina inecek ucaklari kontrol ederler, genel hava trafigini traycon lar takip eder, onlar, ucagi havaalanina yaklastirirlar, ve yaklastirma birimine belirli bir noktada devrederler (esas efsane olmus hava kontrol ünitesi havaalani degil, ucus trafigine trafik polislik yapan traycon denilen flight traffic control´dur- bu adamlarin isi- o ülkenin üzerindeki tüm hava trafigini düzenlemektir- yani türkiye´yi transit gecen interkontinental ucuslar da- traycon´un kontrolündedirler- sadece inenler degil.)

    traycon (int. flight traffic control) hava otobanindan inis yapacak ucagi güvenli bir bölgeye ayirir, ve o ucagi approachment- yaklasma birimine devreder. onlar da ucagi yaklastirip, inis birimine devrederler. bunlarin hepsini ayni adam/kadin yapmaz. bu üc dört birimin cok degisik ödev ve görevleri vardir. ucak indikten sonra da havaalani yer trafik ünitesine devredilecek, indikten sonra yanasacagi apron da onlar tarafindan ucaga bildirilecektir.

    su kadarini söylemis olalim. ucaklar inis sirasinda "kaynak" falan yapmazlar. bu böyle birdenbire ortaya cikmis acil bir durum seklinde lanse edilen durum, lanse edildigi sekilde olamaz. nacizane tahminim, meydan inis biriminde oturan o kadincagizin, bir kisilik probleminden dolayi pilotu sikistirmaya calismasi durumundan ibarettir. büyük ihtimalle o kadin isinden olacaktir. pilotun orada acikladigi bilgi, bilinmeyen aaaa birdenbire ortaya cikmis bir sey , tahminen degildir. havada yakiti yeterli durumda olan bir ucaga bir kavis cizdirilip, diger ucak onun önüne alinabilir, bunda bir problem olmaz, ki tahminen her büyük havaalaninda bircok kere oluyordur bu.

    ayrica pilot, bir an önce kahve icmek icin daha önce inme durumunda olmaz. onun da sorumluluklari vardir. öyle bir sey yapmaya kalksa bu durum kayitlarda ortaya cikar, ve o adami fena öperler. bir pilotun bu sekildeki bir beyanatinin bu sekil bir karsilik bulmasi, herseyden önce cok gariptir. pilotlar bu kadar basit, bir iki dakika önce ya da sonra inme konusunda birbirleriyle yarismazlar, bu tamamen abesle istigal bir iddiadir.

    okuyanlardan, frankfurt, new york, los angeles gibi havaalanlarina inen arkadaslar, bindikleri ucagin, inis esnasinda direk indirildigi durumunu, yukaridaki diyalogla kiyaslasinlar. ben, bak gercekten, daha hic havada bekleme yaptirilan bir ucakla karsilasmadim, yaptigim ucuslarda. ucak, frankfurt´a sanki oraya inen tek ucak kendisiymis gibi, yaklasir, yönünde falan da sadece rüzgar konusu yüzünden bir degisiklik yapar, ve iner. ama öyle yarim saat frankfurt´un üstünde tur attirilan ucak, bana rastgelmedi, cünkü bu isler artik iyice programlandi. tanidigim cok ucan insanlar, hatta bilfiil ucus yapan kaptanlar mevcuttur. hicbirisinden böyle yarim saat havada tur atmak zorunda kaldiklari seklinde bir sey duymadim. bunun disinda bir ucagin bir digerinin önüne gecirilmesi, cok cabuk bir istir, bir ucak bbüyüklügüne göre bir ya da iki dakika öne ya da arkaya kaydirilabilir, bu da yeterlidir. adam,2 saat 3 saat havada olan ucagin, bütün seceresini o üc saat icerisinde bilir. inerken ucagin, birdenbire dis etkenlerden dolayi olusabilecek seyler disinda, herseyini bilir. o kadinin bu sekil konusmalari, cok enterasandir. belki bu olay türkiye´de baska türlü isliyordur, ama acikcasi, hic de sanmiyorum hani.

    sözlük yazarini bu konuyla ilgili biraz daha aydinlatmak icin bu yaziyi böyle aciklamali sekilde yazdim. uzunlugunun affedilecegini umarim.
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük