aslında hakkında yazmak istediğin tonlarca şey varken hiçbirşey yazamamaktır. ilk gidişinizde tepkiniz şaşırmak olur. ruhuna ayak uydurmaya çalışırsınız. her gittiğinizde daha çok bağlanır, her gittiğinizde ''olympos bitmiş abi'' dersiniz, yine de hep tekrar gidersiniz. aşık olursunuz, ya da olympos doğasında aşık olduğunuzu sanırsınız. gündüz sahilin kuytularında dinlenir; gece dans eder, içer, sarhoş olursunuz. köprüsünden ayaklarınızı sallarken bira kutunuzu aşağıdaki çöplüğe atarsınız. ilerleyen saatlerde karanlık yollarından sahiline gidersiniz. yanınızda sevdiceğiniz varsa bir köşeye çekilir güneşin doğuşunu beraber izlersiniz.bu böyle sürüp gider. giderken çok üzülür,yukarı çıkarken dolmuşçu amca benzin almayı unutmuş olsa keşke dersiniz.ve her yıl yaz gelsin diye dua edersiniz.
tavsiyem giderken birşey unutmayın zira orada bulmak çok zor olabiliyor. mutlaka gece sahile inin, yıldızları görün.road house'a gidip dem'i dinleyin. bol bol fotoğraf çekin kışın bakıp hasret giderirsiniz.ha bir de mayıs-eylül gibi aylarda gidin. tadı damağınızda kalacak.