rapper ninja ve vaudeville for vendetta gibi yazarların uzmanlık alanına giren bir konu bu biliyorum. benim gibi naçizane bir 6. nesil yazar, böyle bir konu seçince yazmak için, daha bir dikkat etmesi gerekiyor kelimelerine. tedirginim ulan anlayın işte. Geçen popstar alaturka da görmüştüm böyle gergin bir yarışmacı. bülent ersoy un bir şarkısını seçmişti seslendirmek için ve almış olduğu bu sorumluluğun altında azer bülbül yutmuş panda gibi titriyordu gariban. yani zaten ben şahsen bülent ersoy'un karşısında golf bile oynasam gergin olurum hacı. ne o öyle eğilmeli, bükülmeli hareketler, davetkar bir şekilde götü arkaya sermeler, delikler, sokmalar, çıkarmalar falan. oyun tahrik kokuyo bir kere... ya kestirmediyse oğlum? diyo insan. kekleniyosak 20 senedir. bülent kardeşimiz çıkarır vurursa malafatı golf sahasına? o zmn götü kim kurtaracak?
neyse konumuza dönelim.
********************
basit bir işmiş gibi görüyoruz işemeyi. Oysa kolay mı lan? her şeyin ötesinde, güccük dost adı altında gül goncanı, can yoldaşını, şekerpareni, tutuyorsun elinde. bunun sorumluluğu var üzerinde. elinde 5 saniyeliğine bile olsa kaşıkçı elması bulunsa, gözüne uyku girer miydi sorarım sana? ben cevaplayayım. götüne girerdi o uyku (yada kaşıkçı elması, "senin götün senin kararın").
bir başka sorunsa şu "geber it" marka pisuvar mermerleri. var mı oğlum böyle bir psikolojik baskı dünyanın başka yerinde. "sikikopasıca" yazmasından iyidir diye avutmaya çalışıyorum kendimi ama nafile. geçen falan filan alışveriş merkezindeki pisuvarların markası, "mehtap" çıktı o sevinçle attırıverdim pisuvara.
üçüncü ve son sorunumuz ise pisuvarın bulunduğu coğrafi bölgenin uygunsuzluğu. wc de fotoselli bir lamba bulunması örneğin. itiraf ediyorum sırf bu örneği verebilmek için yazdım bu entryi. geçen başıma geldi çünkü.
hatta fantastik olsun diye anlatırken reality şov moduna geçiyorum sizin için:
13 mayıs 2009 çatçatçatçatçat... ezergecerus ve arkadaşları mert, ayşe ve ceren yine felekten bir gece çalabilmek amacıyla soluğu her zaman gittikleri, deniz kenarındaki huzur verici barda almışlardı. ezergecerus un anlattığı insanüstü şakalara, komikliklere gülen arkadaşları gecenin sessiz yüzüne, neşeli saatler lehine golleri ardı ardına sıralıyordu. ezergecerusun anlattıklarına kulak misafiri olan yan masa sakinlerinden " ulan sen ne tatlı şeysin, ne cici şeysin sen" tarzı bakışlar yükselmekteydi. her şey olması gerektiği gibiydi kısacası. ta kii ezergecerus un çişi ansızın, klasik model bir çağlayan kadar heybetli, ve bir volkan gibi gürlercesine, dayananana dek kapıya...
üst komşu hatçe hanım
****************
çatçatçatçatçatçatçat
ezergecerusu çocukluğundan beri tanırım. yaradılış gereği sevişken bir mizaca sahipti. mahalledeki kız nüfusunun belli bir bölümünü tokmaklamışlığı vardır. ancak yine de böyle sapkınlıklara bulaşacağını tahmin etmezdim.
çatçatçatçatçatçta
*****************
lan dur burda girme hatçe ablaaa! hikayeyi anlatıoruz henüz.
başına geleceklerden habersiz bir şekilde wc ye adım atan ezergecerus, "acaba EUR/DOLAR paritesi ile TL/DOLAR paritesi arasında nasıl bir korelasyon var ?" diye düşünmekteydi. dalağına gömçürdüğümün ezergecerusu adam gibi şeyler düşünmeyerek hikayemizi de piç etmekteydi kısacası. özenle fermuar deliğinden sarkıttığı güccük dostunu kavradı, gelecek güzel günlerden bir kuple düşündü.
kapıcı muharrem
********************
söz konusu wc ye girdiğimde ortalık kan kokuyordu, doğranmış ceset parçaları tuvaletin her yanına özenle asılmıştı, pisuvarların mermer taşlarında ise "anana ibret olsun" yazıyordu. hemen olay yerinden kaçmaya başladım ve polise haber verdim.
********************
kapıcı muharrem de yaktı bizi. kaptırdı kendini reality şovlara. oğlum ne arıyor cesetler tuvalette, bildiğin umumi tuvalet mk. taşşak geçiyoruz anlamıyor herif. insanı katil eder bu tipler.
sikerler realitysini, nesnelliğini zaten. hacı pisuvara atış talimlerime bir başladım, 3 saniye sonra çat! her yer karanlık. o karanlıkta, o hengamede bizim onbaşıyı, şehit onbaşı hüseyin efendi yapmazlarsa iyi. gazilik müessesesine de razıyım yeter ki şehit olmasın. tuvaleti de görseniz, stalingrad gibi. her an her yerden, herkesin çıkabileceği bir modda. ben tırsmışım. fotoselli lambaya çözüm üretmeye çalışıyorum kafamda. o arada kalçayı ileri geri sallayarak işeme tekniğini kullanmaya karar vermişim çare olarak. işe de yaradı hani. lamba söndüğü an hareketi algılıyor tekrar yanmaya başlıyordu. lan caponlar neler yapıyor amınıyiyim diye iç geçirirken yaratıcı zekamla gurur duyuyordum bir yandan da... ta ki arkamda bıyıklarını burarak hareketlerimi izleyen piç arkadaşım mert'i tüm ihtişamıyla wc nin en stratejik noktasında keşfedene dek... elinde de kameramsı bir şey vardı sanırım. bir gün youtube a girip de liseli seks ezergecerus tuvalette azmış yazarsanız keyword olarak, ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. çok acılar çektim. yazsam roman olur diyorum...