bertolt brecht'in "üç kuruşluk opera"sını sonlandıran şarkı. on birinci uluslararası istanbul bienali'nin de ana temasını oluşturuyor bu şiir. istanbul'da son dönemde yaşanan "yağmaları" değerlendirme açısından da ilginç bir tesadüf olmuş bu seçim.
Sayın baylar, bize hep ders verirsiniz:
“Aman, günah, ayıp, kötü, yanlış.”
Aç karnına kuru öğüt çekilmez.
Önce doyur beni, ondan sonra konuş.
Sende göbek, bizde ahlak nedense.
Şimdi bizi iyice dinle bak;
ister şöyle düşün, istersen böyle:
Önce ekmek gelir, arkadan ahlak.
Artık vermek gerek, unutmayın sakın,
Tüm nimetlerden, payını yoksulların.
insan neyle yaşar?
insan neyle yaşar: Ezip hiç durmadan.
Soyup, dövüp, yiyip yutarak insanları.
Yaşayabilmek için hemen unutmalı,
insanlığı unutmalı insan.
Katı gerçek budur, kaçınılmaz
Kötülük yapmadan yaşanamaz.
Efendiler bize ahlaksız dersiniz
Kötü kadın, utanmaz fahişe
Aç karnına suçlanmak hiç çekilmez
Önce doyur beni ondan sonra söyle
Sende şehvet, bizde edep nedense
Şimdi bizi iyice dinle bak;
ister şöyle düşün, istersen böyle:
Önce ekmek gelir, arkadan ahlak.
Artık vermek gerek, unutmayın sakın,
Tüm nimetlerden, payını yoksulların.
insan neyle yaşar?
insan neyle yaşar: Ezip hiç durmadan.
Soyup, dövüp, yiyip yutarak insanları.
Yaşayabilmek için hemen unutmalı,
insanlığı unutmalı insan. Katı gerçek budur, kaçınılmaz
Kötülük yapmadan yaşanamaz.
(Kurt Weill / Bertolt Brecht 1928)
- Üç Kuruşluk Opera -
(Çeviri: Tuncay Çavdar)