literatüre durduk yere dil öğrenmek kavramını kazandıran baltaların anlam veremediği insan topluluğudur. dünyanın en güzel işlerinden birini yaparlar, ne mutlu onlara.
tabi dil öğrenirken fantaziye de gerek yok, öyle de bi' durum var. geçen taksim'de sallanıyordum, sordum "niye lan ne yaptım ben, niye sallandırıyonuz ipneler?" dedim. dediler ki, "almancan fransızcan ispanyolcan yarım yamalak, estonca fince norveççe peşinde koşuyosun. bok mu var?" dediler ki.