franz kafka'nın roman yazımındaki üslubuna en iyi örnektir bu roman.
pazarlamacı gregor samsa'nın devcileyin, bir böceğe dönüşümü, değişim öyküsünün henüz ilk cümlesinde gerçekleşir. daha yerinde bir söyleyişle, ilgili cümleden önce olup biter bu dönüşüm. antik bir tragedyadaki gibi, öyküde olayın yalnızca son perdesinin sergilendiği görülür. klasik dramaturginin temel öğesinin, yani kahraman tarafından işlenen suçun ne olduğu sorusunun ve bu soruya verilecek yanıtın öykünün akışı içinde yavaş yavaş oluşturulması, değişim'de kendinden emin bir tutumla bir yana bırakılır. okuyucu, cinayeti işleyen kişiyi kıskıvrak yakalanmış karşısında gören, ama işlediği suç ve peşine düşülmesinin haklı nedenleri konusunda tam bir kuşku içinde bulunan bir dedektifin rahatsızlığını yaşar. (bu rahatsızlık, dava'da josef k. ile ilgili olarak büyüyüp katlanılmazlığın sınırına dek gelip dayanır.)