kaçıyorduk hızla kendimizden
ve hayat denen heyelandan
iki hapçı, bir konsomatris
bir komi, bir de ben
elimizde kör birer bıçak
sığınmak üzere bir şiire
ağlaşarak
siz çıktınız karşımıza ve sizin
hal ve gidiş şeyleriniz
dokunmayın bizim baykuşumuza beyler
çığ düşmemiş hiç hayatına
dengeli bireylersiniz siz
uykusu düzenli, rüyaları aydınlık, ferah
yakası hep temiz, tırnakları da
ve vites düşüren hemen
viraja ve hayata girerken
ipek don giyer yazları
ipek mendille silersiniz ayakkabınızı
size çalışır bütün ipekböcekleri
kibarsınızdır ve kibar kokular
yayılır mendilinizden
nerden mi belli
zeki müren dinlemenizden
ama dokunmayın bizim baykuşumuza
kirlidir mendilimiz bizim, kanlı
ve kötü şarkılar dinleriz devamlı
yalayarak iyileştirmesi gibi yarasını
vurulmuş bir ceylanın
aranağmesinde intihar saklı
bitirirken kendim için, küfür babında:
dokunmayın benim baykuşuma
şiirdir demem yoksa, kötü konuşurum
adabımuaşeret tanımam ben, a(k)siyimdir
defolun beylerrr!