bir insanın dincide olsa, din karşıtı da olsa içinde olduğu durumdur.
dinci evrime lanet okur, yeri gelir mutsuzluk duyduğu dinini kendine göre yorumlar. dini savunmayanlara insan gözüyle bakmaz, onları kendi insanlığından daha üstün görür.
din karşıtları da yaşamın nasıl oluştuğunu anlamaya çalışırken kendilerini mutsuz eder, ne kadar okusa, araştırsa da çıkardığı sonuca %100 inanamayacaktır. bütün bunları araştırmasını sağlayan, içindeki o büyük merak duygusu bu sefer "ya bu öyle değilde, böyleyse?" diyerek kişiyi çıkmaza tekrardan sokacaktır. bu kişilerin bazıları her dini gördüğü harekete laf atar, engellemeye, kötülemeye çalışır sonuçta kendi sinirini bozar, mutsuzluk içine girer.
elbette ki yeri gelecek dini savunan kişinin açıklayamadığı bir noktadan ona saldırarak mutlu olacaktır ama unutulmamalıdır ki bu iki taraf içinde geçerli olan bir olay.
tüm bunlara kafa yoracağına (ki bunları hiç okumasın, düşünmesin anlayışı çıkmasın burdan) çevresindeki insanları sevmeye çalışsa, hayattan zevk almaya çalışsa daha iyi olacaktır.
inananda inanmayanda zaten yakın zamanda bulacak cevabını. insan ölümsüz bir varlık değil sonuçta. önemli olan tek istediği cevabın bu mu yoksa cevabını elde edemediği için en çekici gelen sorunun bu olması mıdır?